29 Ekim 2014

Mim: Kitaplar filan...

Blogdaşlardan Dördüncü Tekil Şahıs yaklaşık üç hafta önce beni kitap konulu bir mimle mimlemişti. Biraz gecikti, umarım kusura bakmamıştır. Hazır yeri gelmişken söyleyeyim, on yılı aşkın süredir bu blog camiasındayım, son bir yıldır gördüğüm kadar mimleme görmedim. Tam anlamıyla bir mim furyası var. Özellikle genç blogcular birbirlerini mimleyip duruyorlar. Nedenini kestirmek zor değil, blogger arkadaşlar için hem bir eğlence oluyor, hem de hazır bir yazı konusu çıkmış oluyor. Ancak, eğer kabul ederlerse kendilerine naçizane bir öneride bulunmak istiyorum. Çok mimleme blogların havasını bozuyor, konularından saptırıyor. Gerçi blog dediğin zaten özgürce yazıp çizme ortamıdır, herkes bloğunda dilediği gibi atını koşturabilir ama yine de ben böyle düşünüyorum. Böyle düşünmeme karşın, gördüğünüz gibi gene de gelen mimleri cevapsız bırakmıyorum. Bereket versin az mimleniyorum. Bunun dışında, blogger'lardan gelen her türlü soruya açık olduğumu da belirtmek isterim. 

Bu yıl bir-iki mim yazısı daha yazdım, onlarda da hep böyle girizgâhlarla konuyu biraz dağıtmıştım. Olur böyle şeyler. :) Seda'nın bu miminde altı soru var:
  • İlk hayranlığım,
  • Favori serim,
  • Favori kitabım,
  • Favori erkek karakterim,
  • Favori kadın karakterim,
  • Favori okuma saatim.
İlk hayranlığım Bıdık Ali serisi. Şaka yaptığım sanılmasın. Beş ya da altı kitaptan oluşuyordu. Ne yazık ki adlarını unutmuşum, Bıdık Ali'nin Atı'nı hatırlıyorum yalnızca, en çok onu seviyordum, sanırım o yüzden aklımda kalmış. Hatta Bıdık Ali'nin atının resmi de kalmış aklımda. Birinci sınıftaydım, okumayı geliştirmemde çok etkisi oldu. Yaşasın Bıdık Ali!

İkinci sorunun cevabı da çıkmış oldu böylece, favori kitap serim Bıdık Ali serisidir. Zaten eğer yanlış hatırlamıyorsam hayatımda Bıdık Ali ile Tombik Ali dışında bir kitap serisi okumadım. Okuyacağımı da sanmıyorum.

Favori kitabım hangisidir? Bunu bazen düşünüyorum ama belli bir kitap için, şudur, diyemiyorum. Sevdiğim çok kitap var fakat tek bir kitap için favorimdir diyemem. İlle bir ad vermem gerekiyorsa yılda bir ya da iki yılda bir okuduğum Orwell amcamızın Hayvan Çiftliği olabilir.

Favori erkek ve kadın karakterlerim yoktur, olsa bile şu an aklıma gelen birileri yok. Aslında okuduğum kitaplarda sevdiğim çok karakter çıkıyor da herhangi biri için favorim olsun dediğimi anımsamıyorum. İlle insan olması da gerekmiyor, mesela Hayvan Çiftliği'ndeki kediyi, sırf damdaki o hali için çok severim.

Favori okuma saatime gelince, galiba gündüzleri iyi okuyorum. Sabah saatleriyle ikindi üstlerini daha çok seviyorum.

Favori okuma yeriniz diye bir soru da olsaydı ya. Hadi onu da ben ekleyeyim. Kütüphanelerde çok keyiflenirim. Büyük ve sessizse kütüphane, daha bir keyiflenirim. Bir kütüphanede iki saat kitap okuyup bir çay molası verdikten sonra bir buçuk saat daha okumak gibisi yoktur. Bir de bazı sessiz ortamlı otobüs yolculuklarında okumayı çok severim. Otobüs mola verip okumamı böldüğü için hayıflandığım çok olmuştur. Elbette bir de kırlarda, bir başıma çimenlere, bir ağacın gölgesine gönlümce uzanıp okuduğum zamanlar var ki sormayın. Böyle zamanlara yılda bir, bilemedin iki kez rastlasam da tadına doyum olmaz. Bunların dışında da kitap okumayı sevdiğim yerler ve zamanlar var elbette.

Kuşkusuz eskiden okumak çok daha keyifliydi. Elimizde telefonlar, bilgisayarlar yoktu. Kitaba ayıracak daha fazla zamanımız vardı. Bakalım yirmi yıl sonra kitap okuma oranları nasıl olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git