Bir araştırmanın sonucunu veren şuradaki haber olabildiğince ilgi çekici. Dünyamızın geleceği hakkında tahmin yürütmek için de açık bir ipucu. 2020 sonu itibarıyla insan elinden çıkma malzemenin kütlesi, ağaç, bitki ve hayvanlar dahil, yeryüzündeki toplam canlı kütlesini aşmış. Yani insanların bugüne değin yaptığı binalar, yollar, araç gereçler ve bilumum şeyin ağırlığı dünyadaki tüm canlıların ağırlığını geçmiş. Bugüne kadar diyoruz ama bunun yanıltıcı olmaması lazım, zira insanlık sadece şu son kırk yılda önceki binlerce yıldan daha fazla şey üretti. Yalnızca günümüze bakalım. Dünyanın dört bir yanında binalar, yollar, köprüler, istasyonlar, stadyumlar, hava ve deniz limanları, barajlar, denize dolgular, arabalar, uçaklar, gemiler, elektronik cihazlar, mobilyalar, kılık kıyafet, kap kacak derken her gün, her saat tonlarca ama tonlarca malzeme üretiliyor. Araştırmanın daha ilginç bir bulgusuna göreyse bugün sadece bir hafta içinde üretilen malzemenin ağırlığı, dünyada şu an yaşayan sekiz milyara yakın insanın ağırlığına eşitmiş. Sadece bir haftada.
Şimdi oturup düşünelim. Nereye kadar gidecek bu? Üretim dediğin şey hammade gerektirir. E, doğal olarak bunun bir yerde bitmesi gerekir. Nitekim bitiyor da. Pek çok şeyin hammaddesi biz farkında olmadan bitiyor. Otuz yıl önce üretilen kâğıdın malzemesiyle bugün üretileninki bir mi? Giysilerin büyük bir kısmı sentetik kumaşlardan üretiliyor bugün. Günümüz teknolojisi biten bir şeyin yerine şimdilik başka bir şey koyabiliyor ama o başka şey de bittiğinde ne olacak? Ne olacağı az buçuk tahmin edilebilir. Mesela poşetler kalkacak, markete, pazara kırk elli yıl öncesine kadar olduğu gibi pazar fileleriyle gideceğiz gene. Kâğıt mendiller kalkacak, eskiden olduğu gibi cebimizde kumaş mendil taşıyacağız falan filan. Şu habere bir bakın, gün gelecek dünyada "kum mafyası" diye bir şey çıkacak deseler kim inanırdı. Ee, milyonlarca ton betonun üretildiği bir çağda kum da bir gün bitecekti elbette. Sadece kum mu? Madenler bitiyor, ormanlar bitiyor, tarım toprakları bitiyor, su bitiyor su.
Peki, bu işin nihai durumu ne olacak diye sorarsanız, naçizane tahminim, dünya insanlığı sırtından atacak. Sen benim ırzıma geçtin, al ben de seninkine geçiyorum diyerek insanı kıracak, gidişat bu yönde. Ve insan faaliyeti yeryüzünde azaldıkça gezegenimiz tahmin ettiğimizden bile daha hızlı toparlayacak kendini. Çevre felaketi, iklim krizi gibi kavramları her gün duyuyoruz artık ama insan penceresinden bu böyle, oysaki gezegenin gözünden bakarsan pek de öyle felaketlik bir durum olmadığını görürsün. Dedim ya, insanı sırtından attıktan sonra dünya hemencecik toparlar kendini, asıl felaket insan felaketi olacak. Bunun ne zaman olacağına dairse benim bir öngörüm yok, yirmi yıl sonra mı olur, iki yüz yıl sonra mı, bilmiyorum.
Dünya değil sekiz milyar, on beş milyar insanı bile rahatça besleyebilecek bir yer, gelgelelim insan doymak bilmiyor kardeşim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.
Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.