Kapı çalmak, çok sonradan türemiş bir âdet, henüz uğramamış bu köye. Hem, ayıptır kapı çalmak, komşu komşunun kapısını çalar mı hiç? Komşunun kapısı komşuya açıktır her daim! Öteki bir adı da köylülüktür bunun. İyi belleyin, olur mu?
Kapıyı aralayıp sesleniyor kucağında çocuğu olan kadın. Öbürü çıkıyor hemen. "Bu sizin tavuğun, bizim follukta yumurtlamış." Uzatıyor yumurtayı. Almak istemiyor öteki: "Canım, buraya kadar bunun için mi geldin?" Israr ediyor beriki. Mecbur kalıp alıyor. Alıyor almasına... Çocuğa uzatıyor hemen: "Al bakalım, senin olsun bu yumurta, anan haşlasın sana." Uzatıp elini, alıyor "yumurtasını" çocuk.
Sekiz çocuk. Baba işsiz güçsüz. Evde kuru ekmekten başka... Bilmiyor bunları anasının kucağındaki çocuk. Bilse alır mı? Olur ya, sekizinden birinin canı durup dururken yumurta çeker... Hakikaten bilmiyor bunu çocuk, bilse alır mı?
En başta Annem,
çocukluğumun tüm iyi yürekli kadınlarına
saygıyla!
Teşekkürler, çok hoştu!
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Sağolun. :)
Sil