Ceviz yaprağının kutsal olduğuna inandırdım kendimi. O günlerde bir karar almıştım, bundan böyle benim için neyin kutsal olup neyin olmadığına bizzat ben karar verecektim. Ne bir kimseye soracak, ne bir kitaba bakacaktım. İlkin ceviz ağacının kutsal olduğuna kanaat getirdim. Yaşlı bir kadına sormuştum, bu ceviz ağacı kaç yıllıktır diye. Beni tanıyordu kadın, sorumu yanıtlamadan benden kurtuluş olmayacağını iyi biliyordu. Bundan ötürü bir yanıt verip işin içinden çıkmanın en iyi yol olduğunu içinden söylemişti kendine. Gelgelelim kestirip atılır türden vereceği bir cevaba razı olmayacağım da aşikârdı, bunu da bildiğinden, önce bana, sonra ağaca bakıp bir şeyler kestirmeye çalışmış ve, yüz yıllık, deyivermişti. Bunu duyunca içimde ağaca karşı bir saygı uyanmıştı oracıkta. Nasıl uyanmasındı, yüz yıl dile kolaydı. O güne dek o ceviz ağacının yakınından uzağından, ötesinden berisinden geçişimin haddi hesabı yoktu. Aslında en çok da dibinden geçmiştim herkes gibi. Ne ki, bir kez olsun aklıma gelmemişti her gün gördüğüm bu ağacın böylesine yüce bir ağaç olduğu. Yüceydi, buna kuşku yoktu, kutsal bir ağaç olmalıydı bu.
O günün akşamı eve vardığımıda annemin gündüzün sağdığı sütü mayalamakta olduğunu gördüm. Aklıma ceviz ağacı geldi hemen. Hoş, hiç aklımdan çıkmamıştı ya, saatlerdir onu düşünüyordum. Süte kutsal ağacın kutsal yaprağından bir tane koyarsam bu yoğurdu da kutsamış olacaktım. Gerisin geri ağacın yanına gittim. En güzel yapraklardan bir tane kopardım. Eve geldim yine. İlkin yıkamayı düşündüm yaprağı ama vazgeçtim. Kutsal olan bu yaprak elbette her şeyden daha temizdi. Annem sütü mayalamış, üzerini örtmüşü. Kaldırdım örtüyü. Sonra da tencerenin kapağını. Yaprağı usulca bırakıverdim sütün içine.
Devamı yoğurdun tadında gizlidir.
Harun, yazın bana Yaşar Kemal'i hatırlattı nedense. Yazın onun gibi olmuş, onun tarzında demiyorum, diyemem zaten. Ancak gerçekten onu hatırladım şahıs olarak, bilinçaltımın oyunu olsa gerek. Neden böyle olduğunu bulursam haber ederim :)
YanıtlaSilSelam Şenay. Ne yalan söyleyeyim, adımın Yaşar Kemal'le anılması bile sevindirdi. :)
SilSağlıkla kal…
Ve anne terligi kaptigi gibi...
YanıtlaSilSelam Jardzy. Annemdir diye demiyorum, dünyanın en yufka yürekli kadınıdır. Bazen zorla terlik yemek istediğimde bile bir şeycikler yapmamıştır. :)
SilSelamlar…
harun,
YanıtlaSilyazını okumak süt gibiydi:)
Teşekkür ederim Havva. :)
SilSelamlar…
O artık kutsal, diğerlerinden farklı bir yoğurt. Lakin, tehlikeli de kanımca. Gün oluyor kutsal dediklerimize neden kutsal dediğimizi unutuyor, onlar değişiyor biz değişmiyoruz...
YanıtlaSilBundan öte çok güzel bir anlatım yolu. Tebrik ediyorum..
Teşekkür ederim Aze. Bundan böyle bu yoğurdun kutsal olduğunu bilecek herkes. Ancak hiç kimsenin haberi olmayacak yapraktan. Değil mi ya, kimse kutsal olanı sorgulamıyor. :)
SilSevgiler…