Şimdi artık bildiğin her şeyi unut ve kendini Mona Lisa'nın evinde hayal et. Hava kapalı. Odanın üç yanı duvarla, bir yanı baştan başa camla örtülü. Deniz görünüyor. Ne uzak ne yakın. Denizin dalgalarını görüyorsun. Dalgalar dışarıda esen rüzgârı sana hissettiriyorlar. Rüzgâr bir martıyı kollarına almış, sallayıp duruyor. Bir martıya, bir Mona Lisa'ya bakıp duruyorsun oturduğun yerden. Oturduğun yer camın yanı, rahat bir koltuk. Mona Lisa odanın öbür ucunda bir yandan kitabını okuyor, bir yandan elbisesini ütülüyor. Denizin karşı kıyısı da belli belirsiz görünüyor. Mona Lisa'nın bütün hayatı o karşı kıyıyı merak ederek geçmiş. Ve sen ömrünün tamamını o karşı kıyıda geçirmişsin.
Şimdi söyle bakalım: sen kimsin?
Merhaba,
YanıtlaSilBen Mona Lisa'nın hayalindeki aşkıyım.
Demek ki Mona Lisa'nın hayali gerçekleşmiş. Aşkıyla aynı odada olduğuna göre.
SilBen öyle anlamadım. Olayın anlatıcısı bana göre üçüncü bir kişiydi.
YanıtlaSilBu arada; aynı nasıl hem kitap okuyup kitap okunuyor ya:)
Kitap meselesini anlamadım sanırım. :)
Sil:( okumak lazım tabi bir mektubu göndermeden önce bir daha..
YanıtlaSilMona Lisa hem kitap okuyup hem nasıl ütü yapabiliyor diyecektim.
Bu arada üçüncü bir kişide olmayabilir. Ilk okuduğumda öyle düşünmüştüm hatta. Demek ki ilk akla gelen doğrudur önermesi doğruymuş.. Öyle düşünsem aşkı demezdim bana..
Aman işte öyle..
Şimdi anladım sanırım. :P
Sil