Akşam. Televizyonun sesi yüksek. Salonda ev halkı. Odasında Benjamin. Dışarıdan biri bağırır. Salondan duyulmaz sesi. Benjamin kayıtsız: nasıl olsa duyarlar. Ses üst üste tekrarlanır. Bir şey değişmez, salon televizyona gömülü. Çığıran sesten rahatsız olan Benjamin salona seslenir. Sesi duyulur salondan. "Bakın bakalım, ne istiyor Benjamin," der hâkim bir ses. Kimse gözünü ekrandan almaksızın, herkes birbirine söylenir:
"Sen bak."
"Ben bakmam, sen bak."
"Hayır, kalk sen bak."
Benjamin'in canı hayli sıkıldıktan sonra biri odaya girer:
"Ne var?"
"Dışarıdan biri sesleniyor iki saattir."
Gider bakar. Dışarıda kimseler yoktur, sesin sahibi çekip gitmiştir.
Devrik cümleleri sevdim. Hikayede ki garip duyguyu da sevdim. Güzel olmuş bence.
YanıtlaSilDevrik cümle deyince M.Birand gelir aklıma. Hikaye de az ama yerinde olunca güzel oluyor.
Selam Aze, beğendiğine sevindim.
SilTabii, her zaman düz olsalar cümleler de sıkılırlar, ondan ötürü bazen onları devirmek gerek. :)
Sevgiler...
Devrik liderler gibi belki.
YanıtlaSilSevgiler...