Ekmeği pencereye koymuş, öylece bekliyor. Kuş gelecek de, ekmeği bulup pencereye konacak, o da fotoğrafını çekecek.
Evde kimse yok. Annesi, ablası komşuya oturmaya gittiler, babası işte.
Babasının fotoğraf makinesini kurmuş, hazırda bekliyor.
Gelgelelim kuşun geleceği yok.
"Hayat kısa, kuşlar uçuyor." Babasının duvarında böyle yazıyor. Bir dünya şey daha var duvarda. Yazılar, resimler, haritalar...
Bekleyip duruyor. Zaman akıyor.
Hayat kısa mı sahiden? Galiba evet. Kısa olmalı ki kuşlar bir yerlerde uçuyordur şimdi, ondan ötürü gelmiyorlar pencereye.
Sahi hayat kısa ;) Güzel paylaşım olmuş,emeğinize sağlık...
YanıtlaSilMerhaba Deniz, teşekkür ederim, beğenmene sevindim.
SilSevgiler...
Beklemek deyince; "Kim daha çok acı çeker; bekleyen mi yoksa hiç beklememiş olan mı bir insanı?" sözleri gelir aklıma Pablo Neruda'nı.
YanıtlaSilBen galiba bu sözü bir kez daha yazmıştım bu bloğa başka bir yazı için. Bilemedim şimdi.
Hayatta kal..
Şark, oturup beklemenin yeridir der bir de Tanpınar. Birazcık sabırla herşey ayağınıza gelir diye de ekliyor Huzur kitabında.
YanıtlaSilGüzeldi. Bunu da eklemek istedim.
Merhaba Aze. Neruda'nınkini değil de, Tanpınar'ınkini yazmıştın. :)
SilHer iki söz de düşündürücü. Neruda'nın hiç beklememiş dediği birinin niçin hiç beklememiş olduğuna bakmak lazım. Belki de tüm sevdikleri hep yanında olmuştur, beklemek zorunda kalmamıştır. :)
Sağlıkla kal…