Nerede o eski kızaklar
Arkadaşıma uğruyordum. Binanın girişinde elinde tepsileriyle bu çocukları gördüm. İlkin bir anlam veremedim, baklavacının çırağı filandırlar diye düşünecektim de çırağa benzer halleri yoktu. Neyse ki meseleyi anlamam uzun sürmedi. Mutfaktan kapmışlar birer tepsi, kızak niyetine üstünde kayıyorlar. Biraz acımadım dersem yalan olur. Kendi çocukluğumu anımsadım da, nerede o eski çocuklar, nerede o eski kızaklar...
sokrates,leğenlerde kaydığımız ,hatta tahta parçalarında:))
YanıtlaSilhatırladım:))
Desene, seninki de zor bir çocuklukmuş. :)
SilKars'ta az mı kaydık hizehlerimizle ....
YanıtlaSilHoş geldin sayın Adsız. Bizim de Karslı bir arkadaşımız var, aynı zamanda müdürümüz, sabah akşam Kars da Kars diye kafa bırakmıyor bizde. :))
SilHahahhhh!
Ben İstanbulluyum, belli de bir yaşa geldim, İstanbul'da birçok okul ve ev değiştirdim ve burada hiç kızakla kayan çocuk görmedim =) Biz örneğin poşet, leğen ya da kartonla kayardık. En hızlısı ve eğlencelisi tepsidir ama, çocuklar işi biliyor.
YanıtlaSilMerhaba Martin. İstanbul'da hiç yaşamadım fakat hayatın orada nasıl yürüdüğünü üç aşağı beş yukarı biliyorum. Allah korusun, deprem olduğunda çadır kuracak yer bile yok deniyor. Şimdi böyle bir yerde çocukların kızakla kayması için adamakıllı yer olmasını beklemek olur mu bilmiyorum. Gene de çocuklar istedikten sonra kayacak yer bulurlar.
SilSevgiler...
İstanbul'da inanılmaz yokuşlar var, ben gittiğim başka bir yerde bu kadar yokuş olan yer görmedim. Biz oralarda kayardık. (Hâlâ da öyledir zannediyorum.) Bir zamanlar buz tutacak kadar soğuk olurdu İstanbul, şimdi kar yağınca insanlar üzülüyor, ilginç tepkiler veriyorlar. Eminim nüfusun yarısına "hiç kar yağmayacak, ister misiniz?" deseler, isterler. Garip bir yer oldu burası. Mevsimin getirisi kar yağması zaten, oldukça da kuzeyde İstanbul, ama insanlar gene kar, gene soğuk, öf pöf diyorlar. İlginç.
SilE tabi, yedi tepe diye ün yapan şehrin yokuşu da çoktur elbet. Ben fotoğraflarda filan Balat taraflarında bol yokuş olduğunu görüyorum, yanılıyor muyum?
Sil*
Günümüz insanları epey ilginç karakterlere büründüler, evet. Bu yalnızca İstanbul'un da sorunu değil, her yerde böyle artık, her bir şeye üfleyip püfleyen insanlar devrindeyiz. Kış karsız olmaz, fakat insanlara da bir konuda hak veriyorum, kar, yağmur vs. bazı büyük kentlerde hayatı tam anlamıyla cehenneme çeviriyor. İstanbul'da iki-üç ay önce metro durakları bile suyla dolmuştu mesela. Bizim memlekette sorunlardan laf açıldı mı kolay kolay sonu gelmez kısacası. Her şeye rağmen mevsimlerin güzelliklerini hâlâ görebiliyoruz. Yaşayamıyorsak bile görebiliyoruz, o da iyi.
Fatih-Eminönü o tarihi yarımada kısmının hemen her yeri çeşitli yokuşlarla doludur evet =)
SilNerede O Eski...diye başlayıp ne çok şey yazabiliriz kim bilir..
YanıtlaSilTepsi de fena çözüm değilmiş :)
Şenay, Rıfat Ilgaz Kastamonulu muydu, yoksa yanlış mı hatırlıyorum, onun Nerede O Eski Usturalar diye bir hikâyesi vardır. Çok sevmiştim. Benim de aklıma o geldi şimdi.
SilSevgiler...
Evet Kastamonuludur, Cide ilçesinden.
Sil:)
Üşütür ama çok eğlenceli olmalı :) alınlarından öperim! selâmla...
YanıtlaSilEvet, tabii tahta kızaklar pek üşütmez, bunlarla hiç kaymadım ama epey soğuk olmalılar.
SilSelamlar...
Eheheh
YanıtlaSilben Ege'de büyüdüm.
ve hala böyle kızaktır, bim poşetidir, kaymadım :((
bir dahaki yağışta, kırık pahasına kaymayı hayal ediyorum.
Jardzy, ben Ege'deyken bir gün 4 santim kar yağdı -yılın ilk ve tek karıydı- millet şaşkınlıktan az kalsın birbirini yiyecekti. Sanırdın hayatlarında ilk defa kar görüyorlar. Bense onlardan daha şaşkındım, bizim buradaki karı görseler ne ederlerdi acaba. :)
Sil