27 Mayıs 2014

Yağmur, şimşek, deprem, aşk vs.

İlkbahar tüm hızıyla devam ediyor. Yağmur yağıyor boyuna. Her yıl bu mevsim yağmurlu olur zaten. Gelgelelim bu yılki havalarda bir gariplik var. Dün mesela, gündüz vakti hava günlük güneşlikti. Apaçıktı. Gökte bir bulut tanesi bile yoktu. Yağmur yağacağına kimse inandıramazdı sizi. Akşam üzeriyse masa başındayken bir ara gök gürüldemeleri duydum. Biraz sonra da yağmur damlaları cama vurmaya başladı. Bir yirmi dakika daha geçti, şimşekler çakmaya başladı. Bir ara öyle şiddetli çaktı ki pencere yerinden fırlayacak sandım. Kırk dakika kadar bardaktan boşanırcasına yağdı. Ardından şiddeti dindi, yavaşladı ve nihayet durdu. Bir saat sonra pencereyi açıp gökyüzüne baktığımda bulutların yer yer dağıldığını gördüm, yıldızlar bile görünüyordu. Gel de şimdi bu hava durumunu yorumla bakalım. 
***
Bilen bilir, büyük bir depremi takip eden yıllar boyunca artçı depremler olur. İki buçuk yıl önce bizi vuran büyük depremin artçıları da hâlâ devam ediyor. Kâh ayda bir, kâh dört ayda bir hissedilir derecede bir deprem oluyor. Dün sabaha karşı derin uykumdan birden uyandım. Deprem oluyordu gene. Normalde ürpertici bir sahnedir, ama insan alışıyor zamanla. Uyanır uyanmaz ilk işim saate bakmak oldu. 03.16. Yatağımda bekledim pek çok kez yaptığım gibi. Bir dakika sonra salonun ışıkları yandı. Ama hiç ses yoktu. Beş dakika geçti geçmedi, ışıklar söndü yine. Uykuma döndüm ben de. Gün içinde öğrendim, 4.3'müş şiddeti. Elbette ki temennimiz dünyanın hiçbir yerinde deprem ve doğal felaket olmaması, hiçbir insanın da bunların sonucunda yaşamını yitirmemesi. Ne var ki yaşam temennilere bırakılacak denli merhametli değildir her zaman. Doğayı parmaklayıp duran insanoğlu hiç olmazsa kendi önlemlerini alabilir, ama bunu bile doğru dürüst yapmayı akıl etmiyor. Sözün kısası, deprem coğrafyasında yaşıyoruz, altımız fay hattıyla dolu, ne yapın edin deprem hakkında bilinçlenin. Hiç hesaba katmadığımız şeyler bir gün karşımıza çıkabiliyor. Bakın mesela, depremde bahçeye çadır kuracak yeri zar zor ayarlayabilmiştik. Ağaçlardan biri birkaç santim öteye dikilmiş olsa çadırın kurulmasına izin vermeyecekti. Çünkü zamanında ağaçları diktiğimizde günün birinde bir deprem olacağını, bahçeye çadır kurmak zorunda kalacağımızı hesaba katmamıştık. Aklımızın ucundan bile geçmemişti bu. Halbuki geçmeliymiş. Bir kez daha söylüyorum, siz siz olun, en azından elinizden gelen tedbirlerinizi alın. Ve de bilinçlenin.
***
Âşık olmak güzel şeydir. Bazı insanlar âşık olurlar, bazı insanlar âşık olmazlar. Niye böyledir acaba? Bazı insanlar âşık olmazlar ve âşık olanlar onların hiç umurunda değildir. Ama bazı insanlar da âşık olurlar ve âşık olmayanlar onların hiç umurunda değildir. Her iki durumda da dünya dönmeye devam eder.
***
Romalıların bir sözü vardır: Amantes amentes: Âşık olmak deliliktir. 
Kimi gördüler de böyle dediler acaba?

4 yorum:

  1. Aşık olmayanlar yoktur, henüz aşık olmayanlar vardır.
    Başka birini görmeye gerek yok bence, herkesin başına gelir. Herkes anlar o halden :))

    YanıtlaSil
  2. Deprem, yağmur tamam da, aşk; evet delilik halidir. Kısa (?) sürmesi de organizmanın kendini korumasıdır biraz sanırım. Beyin cerrahımız açıklıyor: http://www.buyulugerceklik.com/2012/07/bir-hucre-gidiyor.html?m=1

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ilginç bir şey öğrenmiş oldum, "Aşk nelere kadir" derken belki de kastettikleri buymuş. Bu arada senin sayfaya bağlantı vereyim de rahatlıkla ulaşılabilsin. İşte burada.

      Sil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git