20 Mayıs 2009

Kürk Modası

Kürk modasının taa Cumhuriyetin ilk yıllarında ortaya çıktığını da Ahmet Haşim'den öğrenmiş bulunuyorum. 1928'de yazdığı Kürk başlıklı kısacık denemesinde Ahmet Haşim,

Nereden geldiği ve nasıl başladığı belli olmayan bir kürk modası, İstanbul'un hemen bütün kadın tabakalarına yayıldı. diyor.

Oysa ben çocukluğunu seksenlerin sonuyla doksanların başında yaşamış biri olarak, özellikle doksanlı yıllar boyunca izlemiş olduğum sayısız Yeşilçam filminden edindiğim izlenim sonucu bu modanın, başka bir deyişle bu kadın hastalığının yetmişlerde ortaya çıktığını düşünüyordum şimdiye kadar. Demek ki öyle değilmiş.

Haşim'in denemesini okuyunca kafam bu meseleye takıldı kaldı tekrar. Kürk neden ve nasıl tutkuya dönüşür? Onu bu konuma getiren özelliği nedir? Hadi herhangi bir kıyafet olsa, örneğin manto, ya da bir saç modeli vs. anlarsınız bir biçimde…

Bu moda, dedelerimizin ve ninelerimizin bilinen kürkünü tersine çevirip sırtına geçirmek ve kurt veya goril gibi, iri yapılı bir hayvana benzemek tuhaflığından ibarettir.

Ahmet Haşim gayet net, teşhisi koymuş. Acaba, giyince insanı birkaç beden 'büyük' gösteren kürk, sahiden de büyüklük kompleksinin tatmini için mi ilgi gördü kadınlar arasında? Çoğunluk kadınların sığınacak bir liman ihtiyacı güttükleri bilinen bir gerçek. Bu sığınılacak liman da genellikle erkeklerdir. Sakın kürk de az da olsa bu bilinçaltı hissin tetiklemesiyle moda olmuş olmasın vakti zamanında? diye geçiriyorum kafamdan.

Herhangi bir bilgiye sahip olmasanız da 1920'li yıllarda Haşim'in bahsettiği kürk modasının Avrupa'dan, özellikle de Fransa'dan sirayet ettiğini kolaylıkla tahmin edebilirsiniz.

Bu moda, o kadar yayılmış ki şimdi kastor mantosu olmayan hanımın hiç olmazsa kedi veya fare derisinden bir kürkü olması gerekiyor.

O yıllara kadar yüzyıllardır kapalı olagelmiş bir topluma kürk birden zembille inecek değil ya. Olsa olsa bir ecnebi memleketten alınmadır. O memleket de olsa olsa Fransa'dır, Paris'tir.

Tırnaklarını uzatıp sivrilten ve vücudunu baştan başa tüylü göstermek isteyen kadın, belli ki insandan başka bir hayvana benzemek için uğraşıyor. Kadınlarda bu insan şeklinden uzaklaşma eğiliminin sebepleri ne olsa gerek? diye sorup bitiriyor Ahmet Haşim.

Kürkün tarihte ilk olarak ne zaman, daha da önemlisi neden moda olduğu tarihin konusu. Hem herhalde bizim memlekette çıkmadı ilkin. O halde bırakalım işin kaynağını bir kenara. Dönelim bizim memlekete. Kürkün nasıl olup da bizim memlekette kadınlar arasında, en azından bazı dönemlerde çokça rağbet görmesinin nedenini sorgulamamız boşuna. Çünkü galiba bu durum tamamen taklitten ve kıskançlıktan kaynaklanıyor. Zira moda kavramının kendisi de zaten gizil bir taklit anlamı içermiyor mu? Kadınların birbirlerini çok kıskandıklarını da herhalde kimse inkâr etmez. Hatırlıyorum, lisede bir bayan hocamıza, ortalığı parfüm kokularının doldurmuş olduğu bir derste arkadaşlardan biri sormuştu: "Hocam, nedir bu bayanlardaki süslenip püslenme merakı?" Hemen ardından da kendi cevabını vermişti: "Galiba erkeklere kur yapmak bayanların hoşuna gidiyor." Bunun üzerine hoca, "Hayır erkeklerden değil, kadınlar birbirlerini kıskandıkları için her biri bir diğerinden daha güzel, daha bakımlı olmak ister." demişti.

Demek ki neymiş, bizim kadınlarımızda hayvan gibi görünme merakı yokmuş aslında. İçimiz rahat olsun o zaman. Ama bu sefer de insanın aklına Ahmet Haşim'inkine benzer bir soru takılıyor. Kadınlarda bu hemcinsler arası kıskançlığın sebepleri ne olsa gerek?

Tam yazıyı bitirdim derken aklıma Emel Sayın'ın birkaç yıl önceki bir şarkısının sözleri geldi.

Altın gümüş istemem,
Kürküm 'bile' yok demem,
Katım, yatım olmasın,
Tektaş yüzük istemem.

1 yorum:

  1. Yaziyi okurken hem gulumsedim hem de uzuldum.Biz bayanlarin birbirimizi sozum ona cekemedigi dogru.Nedeni de yeterince takdir edilmemek bence.Birini gorunce hemen elestirme ve yargilama durumu.Guzele guzel demem guzel benim olmayinca bencilligi.Keske degisebilsekk.Ama guzel gorunmemin illa ki bir baskasi icin yapildigini dusunmuyorum.binevi kendini tatmin etme ve iyi hissetme kurali :D
    Kurke gelince aklima hep quella devill geliyor.
    Su 101 dalmacyalidaki camavar kadin.Dahasi var mi?

    YanıtlaSil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git