7 Kasım 2015
Bozkırın hayaleti
Kent durmadan değişiyor. İnsanlar kendilerini "durmadan değişen kentin" kucağına bırakıyorlar. Kent onları da değiştirsin istiyorlar. Her gün her saatte kentin iliklerine değin sokuluyorlar. Kentin sokakları, caddeleri, bulvarları durmadan insan alıyor. Kente kendilerini bu denli gönüllüce bırakan insanlar analarının sıcaklığını çoktan unutmuşa benziyorlar. Olup biten her şey kadim bir zamanda yaşanıyor âdeta. Her an bir şeyler yitip gidiyor, ne ki kimse bilmiyor neyin yitip gittiğini. Kent bir yitikler ormanını andırıyor. Bir zamanlar sararık, uçsuz bucaksız bir bozkır yeriyken şimdi bozkırın kokusunu bile anımsamıyor. İnsanların yalvarıp yakaran bakışları kenti dolduruyor, bir zaman sonra çepeçevre kuşatıyor. Kent bunu umursamıyor bile.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.
Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.