6 Nisan 2016
Karınca’nın Merakı
Karınca doğduğu günden beri o dağın ardını merak edip durmuştu. Henüz küçücük bir yavruyken ne pahasına olursa olsun günün birinde oraya gideceğine dair kendine söz vermişti. Bir gün bu konudan Karga'ya da söz açmıştı. Karga, "Dostum, gel seni götüreyim oraya, bu benim için hiç de zor bir şey değil," demişti. Karınca bunu duyar duymaz heyecanlanmış, ama heyecanı geçer geçmez de düşüncelere dalmıştı. Bir huzursuzluk sezmişti. Nitekim çok geçmemiş, bulmuştu huzursuzluğun nedenini. Başkasının sırtında gidecek olmak onu enikonu rahatsız edecekti. Vicdanına sığmazdı bu. –Evet ya, karıncaların da vicdanı vardır. Hem de insanlarınkine hiç benzemeyen.– Hem, yıllar sonra gitmeyi koymuştu kafasına, şimdi değil. Eğer hemen şimdi dostu Karga'nın sırtına atlayıp da oraya gidip gelse merakını giderecekti gidermesine, fakat o büyük idealini yitirmiş olacaktı. "Karıncaları yaşatan idealleri değil midir," demişti içinden ve eklemişti, "oraya kendi başıma, kendi emeğimle gitmeliyim." Karga'nın önerisini nazikçe geri çevirmiş, orada ne olduğuna dair kendisine tek bir şey söylememesini de tembihlemişti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ne kadar ilginç, kısacık bir yazıda yoğun anlamları sığdırmışsınız.
YanıtlaSilAma yardımlar alarak ta süreci hızlandırmak çok ta yanlış gelmiyor bana.
Bu arada 12 yıl blog tutmak nasıl bir duygu. Gördüğüm en yaşlı blog burası o halde :) tebrik ederim
Merhaba Demirkadın. Teşekkür ederim. Sanırım yavaşlığı seviyorum. Dünya kendi tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı dönüyor zaten. Naçizane fikrimce, hiçbirimizin süreci hızlandırmasına gerek yok.
Sil12 yıl blog tutmak nasıl bir duygu? Galiba en başta karmaşık bir duygu. Emin değilim. Kişisel tarihçemi tutmuşum bir bakıma. Bugün olsa sevmeyeceğim, ilgilenmeyeceğim, yayımlamayacağım bazı yazıları, fotoğrafları vs. birkaç yıl önce burada yayımlamış olduğuma göre değişmişim demek ki, diyorum kendime. Kuşkusuz, insan değişen bir varlıktır. Bir de, dönüp geriye baktığımda zamanı harcamakta ne denli eliaçık olduğumu rahatlıkla görebiliyorum. Nasıl da geçti on yıl.
Selamlar...
Güzel bir bakış açısı...
YanıtlaSilSelam Beyza...
Sil"Başkasının sırtında gidecek olmak onu huzursuz edecekti." Ah, bu yolu tercih eden öyle çok insan var ki... "Bir asalak gibi yaşayan."
YanıtlaSilİdeallerinden vazgeçerek gününü gün etmeye çalışan...
Merhaba Makbule Hanım. Evet, öyleleri bugün hayatın her noktasında çoğunluktalar ve görünüşe bakılırsa hep de öyle olacaklar.
SilSelamlar...
Bayagı bir gezdim blogunu geç rastladığım için de üzüldüm. Gördüğüm en kaliteli bloglardan biri. Ben de öykü yazıyorum zaman zaman başkalarının öykülerini de zevkle okuyorum.
YanıtlaSilKısacası hayalci insanları severim. Sık sık buralarda olacağım..
Sağlıcakla kal.
Merhaba Çıplak Yazar, hoş geldin. Çok teşekkür ederim. Beğenmene sevindim, senin de bloğun güzel. :)
SilSelamlar...