İnsan şanslı doğmuşsa, mesela İskender'se ve kendisinden 100-150 yıl önce olağanüstü bilgisi ve el emeğiyle o muazzam Akropolis'i inşa etmiş bir halkın mensubu olan Aristoteles gibi bir düşünce devinin öğrencisiyse ve yanında da ölüme gülümseyen aslan arkadaşları varsa, süper güçlere bile diz çöktürüp zirveye uçarak ulaşabilir.
Yok ama eğer insan iliklerine kadar çürümüş bir toplumda doğmuşsa ve sadece anası babası değil, atalarının ataları da elifi görse mertek sanan kişilerse ve etrafı da ayılar, tilkiler, çakallar ve sırtlanlarla çevriliyse, işi çok zordur; çünkü ancak akrepler, yılanlar ve çıyanlar arasından sürünerek zirveye tırmanabilir; tabii eğer tırmanabilirse!
Çünkü bilgi ve kültür bir topluma ancak birkaç nesilde yayılabilir. Çünkü medeniyet, kavak değil, zeytin ağacı gibidir; çok yavaş büyür.
Sabah Kara
Maalesef öyleymiş, kaç nesil kaybettik biz de.
YanıtlaSilMaalesef, evet.
Sil