Her şey birdenbire oluveriyor. Üzerinde yaşadığımız gezegen hiç yorulmadan, dur durak bilmeden, bıkmadan usanmadan gidip geliyor.
Biz insanlar yeryüzüne gelir gelmez kadim bir ses şöyle fısıldar kulağımıza: "Ayağa kalk, önünde sonsuzluk var!" Nasıl da özgür hissederiz kendimizi. Oysaki dünya dönüp duruyor; durmadan dönen bir yerde insan özgür olabilir mi hiç? Hepimiz tutsağıyız bu dünyanın, sonsuzluk yoktur burada, özgürlük düşüncesini de başka yerden getirmişizdir zaten, nereden geldiysek oradan.
Ne denli çabuk oluyor her şey. Daha dün kış değil miydi? Nereden çıkıverdi şu güneş? Ne ara yeşillere büründü şu kavak ağacı? Nasıl da neşeli bahçedeki sığırcık kuşları. Her yıl yeni bir ev yapmak hiç zoruna gitmiyor yaşlı karganın. Kedi Ramazan'a özeniyor insan: Nasıl bu kadar mutlu olabilir bir kedi? İki yüz yıl yaşayabiliyormuş bir karga: Ne düşünüyorlardır bizim için, içleri sızlıyor mudur? Kargalar ev bark yaparken doğaya hiç zarar vermezler. Kedi Ramazan mutlu olmak için doğayı katletmeye gereksinim duymaz.
Bugün haziran, ha duvara iç açıcı bir tablo asmışsın, ha pencerenin önünü kapatmış ağaçlar.
* Selam haziran.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.
Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.