Dil canlı bir organizmadır. Bir insandan hiçbir farkı yoktur. Tarihsel süreç içinde sürekli olarak değişir, dönüşür, o da insan gibi sürekli gelişmek, ilerlemek amacını taşır.
Zaman ve dil bir iç içelik ilişkisi içindedirler. Burada vereceğim kısa örnek buna çok güzel bir kanıt oluşturuyor.
Hepimizin bildiği gibi, akademi sözcüğü bugün bütün dillerde "üniversite" anlamında kullanılır. Orijinini aldığı Yunancada bile. Şimdi bu sözcüğün tarihsel süreç içinde geçirdiği serüvene bakalım. Eski Yunan'da savaşlarda kahramanlık gösteren askerlerin adları sitelerde belirli yerlere verilirdi. Tıpkı bugün çeşitli nedenlerle adı duyulmuş bazı şahsiyetlerin adının okullara, hastanelere, caddelere, parklara vs. verildiği gibi. Akademos adlı Atinalı bir askerin de bir savaşta kahramanlık gösterip ölmesi üzerine Atina'daki uğrak bir tepeye adı verilmişti: "Akademos Tepesi".
Gel zaman git zaman, ünlü filozof Platon kendi okulunu kurmaya karar verdi ve bu okulu kuracağı yer de Akademos Tepesi idi. Bundan dolayı bu çok ünlü okul Akademia adını aldı. İşte bundan ötürü, daha sonraki çağlarda yüksekokul anlamında akademi sözcüğü, dünyanın birçok dilinde kullanılır oldu.
Militarizm toplum kültüründe sandığımızdan da yaygın bence. Askeri kelime ya da terimlere benim bildiğim bir örnek te, belki sende biliyorsundur: "taburcu" kelimesi. Eskiden savaş sırasında yaralanan askerler hastanelerde / çadırlarda tedavi edildikten sonra, doktorlar tarafından iyileştiklerine kara verilenler için " tamam bu tabura dönebilir"manasında "taburcu" kelimesini kullanırlarmış. Belki ilk başta buna yakın, daha farklı bir kelime olabilir. Tam bilemiyorum. Ama bu kaynaktan çıkarak, taburcu kelimesi modern kültürde hastaneden çıkış yapan hastalar için dilimize yerleşmiş.
YanıtlaSilEvet, dil canlı bir organizma ve toplum kültürleri için çok şey anlatıyor.