Şöyle diyor Herakleitos:
Si felicitas esset in delectationibus corporis, boves felices di ceremus, cum inveniant orobum ad comedendum.
Anlamı şu:
Mutluluk bedensel hazlardan kaynaklanmış olsaydı, öküzler yemek için burçak bulduklarında, onlara mutlu varlıklar derdik.
İyi de, yemek için burçak bulan bir öküze mutlu demeyeceğiz de ne diyeceğiz? Bana göre yiyecek bir tutam burçağı olan bir öküz dünyanın en mesut öküzüdür. Bir öküzün dünyaya gelmekteki amacı nedir? Hayattan beklentileri nelerdir? Dünyaya bakışı nasıldır? Bu sorular üzerinde düşündüm bir süre, bulduğum cevaplar pek de öyle üzerinde durulacak türden komplike cevaplar değil.
Nedir yani, bir öküz eninde sonunda bir hayvandır. TDK sözlüğünde de şöyle tanımlanır: Çift sürmekte, kağnı çekmekte kullanılan, etinden yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığır. Bir öküzün görünürde bir varlık/varoluş amacı yoktur. Siz ister felsefi, ister dini bir açıklama yoluna sapın, öyle insanın varoluşunu irdelerkenki gibi bir labirente girmezsiniz. Hem sonra, öküz akıldan da yoksun olduğu için ne düşünme, ne karar verme ve ne de iradesiyle eyleme gücüne sahiptir. En son kertede insanların ihtiyacı için vardır. Bu kadar. Şimdi, bu noktadayken kalkıp bir öküzün mutluluğunun çok zor olduğunu söylemek haksızlık olmaz mı? Bir öküzün gündelik hayat çizelgesi de son derece basittir aslında. Eğer iş mevsimiyse, günlük yaşamı, çalışmaktan, yeyip içmekten ve dinlenmekten ibarettir. Yok iş mevsimi değilse, o zaman sadece yemek ve içmek. Dolayısıyla da yiyecek birşeyler bulmak bir öküz için son derece sevindirici olmalı. Çünkü yaşamında başkaca bir faaliyet yok zaten.
Şimdi siz kalkıp bana diyeceksiniz ki: Herakleitos bunu mu kastetti be adam! İnsanın gerçek anlamda mutluluğunun hiçbir zaman bedensel/fiziksel hazlarda olmadığını ifade etmek istemiştir. Haklısınız tabii ki. Herakleitos'un asıl demek istediğini burada irdelemiyorum zaten. Bu apayrı bir konu. Felsefi bir konu.
Ben şunu diyorum: Bir fikri dile getirirken neden illa öküzlere yüklenilsin ki. Öküzlere atfedilen sıfatların çoğu, bazen çok daha fazlası iki ayaklılarda da var.
Herakleitos
Fragmanlar
Çev.:Cengiz Çakmak
Kabalcı Yayınları
ss. 36-37
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.
Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.