20 Ağustos 2012

10 Soruda Kapalı Kapıların Tarihçesi

Copyright © Rita Barreto

  1. Kapının kapalı olması o yerde yaşamın -en azından o an için- "durduğu" anlamına gelir mi? 
  2. Evin boyalı olması, üstelik de boyanın canlı bir renkte olması, bir zamanlar orada "canlı" bir hayat olduğu anlamına gelir mi? 
  3. Evin eskimeye yüz tutmuş olması, içinde yaşayanların/yaşamış olanların da "eskidiği" sonucuna ulaştırır mı?
  4. Basamaklarda, avluda otların bitmiş olması evde hiç "çocuk olmadığına" yorulabilir mi?
  5. Güzel bir ev olduğuna bakıldıkta, acaba evi yapan usta -ve dahi kapıyı yapan marangoz- bizzat evin sahibi miydi?
  6. Kapının kolu neden kırık acaba?
  7. Her bir şey yerli yerinde de, şu süpürge neyin nesi?
  8. Süpürgenin ayakta duruyor olması, oraya yakın zamanda bırakıldığı anlamına gelmez mi?
  9. Süpürge, yaşamın devam ettiğinin tanığı değil mi?
  10. Hiç İsmail Pelit okudunuz mu?

8 yorum:

  1. Ben 7. soruyu cevaplamak istiyorum:
    Supurge elbette sihirli ve bu kocaman siyah sapkali bir cadinin evi. Supurge kapida hem bir cesit kopek gorevi yapiyor ve akliniz varsa yaklasmayin diyor hem de cadinin heran goreve gidebilmesi icin kapida hazir bekliyor :) Yani evin onune park edilmis bir arac gibi dusunulebilir :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Bettra,

    Bak, bu hiç aklıma gelmemişti. Tam anlamıyla zeka parıltısı bir cevap. Seni kutlarım. Ama cadılar döneminin bitmiş olduğunu da hatırlatmak isterim. :):)

    Sağlıkla kal.

    YanıtlaSil
  3. Tesekkur ederim. Mesleginden dolayi seni ve bircok meslektasini da yakmis olsalardi eminim sen de doneminin bittigine inanilmasindan rahatsizlik duymazdin :))

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok, cadıların avlanıp yakıldığı dönemden değil, "iş başında" oldukları dönemden dem vurmuştum. :-)

      Sil
  4. kaç hikaye çıkar bir kapıdan,kaç hayata dokunursun temasınla bir duvardan?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Zoi

      Haklısın, kapı başlı başına bir konu değil mi zaten? Duvar da öyle. Hem gerçek anlamlarıyla hem de birer metafor olarak kullanıldıklarında bu ikisi, özellikle edebiyatta, şahane birer nesne ve hatta özne olabilirler, nitekim olmuşlardır da.

      Duvarların ve kapıların bizi insani olan hiçbir şeyden ayırmadığı, tersine onlarla bağlarımızı güçlendirdiği günler dileyelim.

      Tekrar beklerim, sağlıkla kal.

      Sil
  5. ismail pelit in blog u neden boş ,bir bilgin var mı?

    pınar

    YanıtlaSil
  6. Yazılarından birinde şu minvalde bir şeyler demişti: Bakarsın bir gün birden kapatırım blogu.

    Herhalde öyle oldu. Benim de daha şimdi haberim oldu. Daha iki gün önce bile yerindeydi. Umarım geri döner. Yılmaz Erdoğan diyordu ya, "şerefsizim bir gün vizonteleyi yapacaklarını biliyordum." Şerefsizim ben de Pelit'in bir gün blogu kapatacağını biliyordum, zira blogda yayımlayıp da sildiği pek çok yazısı vardı. Çoğu kez dönüp bir kere daha okuyayım, dediğim yazıları göremeyince şaşırdığım, üzüldüğüm oldu.

    Ne diyelim, hayırlısı.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git