Copyright © Rita Barreto
- Kapının kapalı olması o yerde yaşamın -en azından o an için- "durduğu" anlamına gelir mi?
- Evin boyalı olması, üstelik de boyanın canlı bir renkte olması, bir zamanlar orada "canlı" bir hayat olduğu anlamına gelir mi?
- Evin eskimeye yüz tutmuş olması, içinde yaşayanların/yaşamış olanların da "eskidiği" sonucuna ulaştırır mı?
- Basamaklarda, avluda otların bitmiş olması evde hiç "çocuk olmadığına" yorulabilir mi?
- Güzel bir ev olduğuna bakıldıkta, acaba evi yapan usta -ve dahi kapıyı yapan marangoz- bizzat evin sahibi miydi?
- Kapının kolu neden kırık acaba?
- Her bir şey yerli yerinde de, şu süpürge neyin nesi?
- Süpürgenin ayakta duruyor olması, oraya yakın zamanda bırakıldığı anlamına gelmez mi?
- Süpürge, yaşamın devam ettiğinin tanığı değil mi?
- Hiç İsmail Pelit okudunuz mu?
|
Ben 7. soruyu cevaplamak istiyorum:
YanıtlaSilSupurge elbette sihirli ve bu kocaman siyah sapkali bir cadinin evi. Supurge kapida hem bir cesit kopek gorevi yapiyor ve akliniz varsa yaklasmayin diyor hem de cadinin heran goreve gidebilmesi icin kapida hazir bekliyor :) Yani evin onune park edilmis bir arac gibi dusunulebilir :)
Merhaba Bettra,
YanıtlaSilBak, bu hiç aklıma gelmemişti. Tam anlamıyla zeka parıltısı bir cevap. Seni kutlarım. Ama cadılar döneminin bitmiş olduğunu da hatırlatmak isterim. :):)
Sağlıkla kal.
Tesekkur ederim. Mesleginden dolayi seni ve bircok meslektasini da yakmis olsalardi eminim sen de doneminin bittigine inanilmasindan rahatsizlik duymazdin :))
YanıtlaSilSevgiler...
Yok, cadıların avlanıp yakıldığı dönemden değil, "iş başında" oldukları dönemden dem vurmuştum. :-)
Silkaç hikaye çıkar bir kapıdan,kaç hayata dokunursun temasınla bir duvardan?
YanıtlaSilSelam Zoi
SilHaklısın, kapı başlı başına bir konu değil mi zaten? Duvar da öyle. Hem gerçek anlamlarıyla hem de birer metafor olarak kullanıldıklarında bu ikisi, özellikle edebiyatta, şahane birer nesne ve hatta özne olabilirler, nitekim olmuşlardır da.
Duvarların ve kapıların bizi insani olan hiçbir şeyden ayırmadığı, tersine onlarla bağlarımızı güçlendirdiği günler dileyelim.
Tekrar beklerim, sağlıkla kal.
ismail pelit in blog u neden boş ,bir bilgin var mı?
YanıtlaSilpınar
Yazılarından birinde şu minvalde bir şeyler demişti: Bakarsın bir gün birden kapatırım blogu.
YanıtlaSilHerhalde öyle oldu. Benim de daha şimdi haberim oldu. Daha iki gün önce bile yerindeydi. Umarım geri döner. Yılmaz Erdoğan diyordu ya, "şerefsizim bir gün vizonteleyi yapacaklarını biliyordum." Şerefsizim ben de Pelit'in bir gün blogu kapatacağını biliyordum, zira blogda yayımlayıp da sildiği pek çok yazısı vardı. Çoğu kez dönüp bir kere daha okuyayım, dediğim yazıları göremeyince şaşırdığım, üzüldüğüm oldu.
Ne diyelim, hayırlısı.
Sevgiler.