© Jerome Sessini |
Üniversitedeyken, bir gün ev arkadaşımın sınıfından bir kız ve onun arkadaşı başka bir kız bizim eve çaya gelmişlerdi. Kızların ikisi de Hataylı Arap'tı. Öyle, oradan buradan konuşuyorduk. Söz döndü dolaştı kimliklere mimliklere geldi. Oradan demokrasiye, rejimlere, dünyanın gidişatına, cartına curtuna atlanıldı. Memleketin ortalama üniversite öğrencisini ve ruh halini bilirsiniz, dünyanın bütün sorunlarının çözümü kendisindedir.
İşte biz de, o akşam oturmuş, bir yandan çayımızı yudumlayıp bir yandan çerezimizi yerken, dünyanın bin bir türlü sorununu çözmekle meşguldük. Bir ara Suriye'den açıldı söz. Kızlardan biri, etnik kimliğinin de verdiği bir refleksle, Suriye aslında Türkiye'den göründüğü gibi değil, demokrat bir ülke, deyince, diğeri arkadaşına destek vererek onun söylediklerini daha da ileriye götürdü. Suriye'nin olabildiğince demokrat, medeni ve açık bir toplum olduğunu söyledi. Ben itiraz edecek oldum haliyle, yok canım o kadar uzun boylu da değil, türünden bir şeyler söyledim. Kız beni ikna etmek için sesinin tonunu bir perde yükselterek devam etti söylediklerine. Ben, dedi, Suriye'ye bilmem ne zaman gittiydim. Kadınlar çok rahat, istedikleri kıyafetleri giyebiliyorlar. Toplum çok ilerlemiş, Türkiye'den daha fazla demokrasi var. Sen bakma, bu televizyonların, medyanın uydurmalarına, falan filan.
O böyle ateşli ateşli anlatınca, ben içimden, bununla zinhar baş edilmez, diyordum. Cevap olarak kendisine, tamam, dedim, Türkiye'de de eli ayağı düzgün bir demokrasi yok, ama Arap ülkelerinin durumu da ortada. Yok, ne dersem para etmedi. Kız illa ki Suriye'de demokrasi, Suriye'de çağdaşlık dedi durdu. Hani, utanmasa Suriye demokrasisini Britanya demokrasisinin yanına koyacaktı, o derece.
O böyle ateşli ateşli anlatınca, ben içimden, bununla zinhar baş edilmez, diyordum. Cevap olarak kendisine, tamam, dedim, Türkiye'de de eli ayağı düzgün bir demokrasi yok, ama Arap ülkelerinin durumu da ortada. Yok, ne dersem para etmedi. Kız illa ki Suriye'de demokrasi, Suriye'de çağdaşlık dedi durdu. Hani, utanmasa Suriye demokrasisini Britanya demokrasisinin yanına koyacaktı, o derece.
Adını da unuttum, keşke, diyorum, burada olsaydı da, o günkü sohbetimize kaldığımız yerden devam etseydik. Hazır, Suriye'de de son bir yıldır demokrasi bunca ilerlemişken, ne güzel olurdu, değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.
Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.