Görmedüm mihrin baka gördüm fenâ dârın sikeyim
Bu fenânun bî-mürüvvet mîr ü serdârın sikeyim
Çârsû-yı dehr içinde dâyımâ sûret sûret
Ehl-i ma’nâ ile itdükleri bâzârın sikeyim
Atlas-ı çarhun kabâyam aldanursam rengine
Bana şâlüm yeg durur anun iç astârın sikeyim
Kala ben bîmârunuz bu gûşe-i iflâsda
Vaz geldüm bunlarun itdügi tîmârın sikeyim
Şimdiki begler mürüvvetden dem urup her nefes
Ehl-i dil ‘âriflere itdügi ikrârın sikeyim
Bî-vefâdur kahbe dünyâ gibi bunlar bunlara
Kulluk eyleyen gidilerün perestârın sikeyim
Ehl-i ‘irfâna kuru tahsîndür ihsânları
Bu zemâne beglerinün cümle etvârın sikeyim
Zerre denlü yok durur mihr ü vefâ didükleri
Bu ‘avâmun hâsılı ey Hayretî varın sikeyim
Hayretî
Sözlüksüz baya' bir çözdüm. Yeterli oldu:)))
YanıtlaSilEvet, Dîvan şiiri ama o kadar ağdalı değil, yerine göre duru bir dil bile sayılabilir.
SilKaç yüz yıl önce söylenen sözlerin bugünkü topluma, durumumuza cuk oturuyor olması... Pes doğrusu. Ondan ötürü çok seviyorum böyle şiirleri. "Bu zemâne begleri" dediği, sanki "bu" zamanın beyleri.
Selamlar Narda.
Yeni cözdüm ben olayı, gerci geç aydığımı da biliyorum, bu topraklarin zihniyeti böyleymiş yuzyıllardır. Zihniyet degismeyince osmanli olmus tc olmus ak olmus kara olmus... Bir sey degismiyor:(
YanıtlaSilBugünlerde ben geçmişe bakıp avutmaya çalışıyorum kendimi. Yalnız bizim zamanımız değilmiş böylesine namert olan, geçmişte de insanlar çekmiş en az bizim kadar. Ne yapak...
SilSevgiler...