Cühela
Bunu da birkaç yıl önce yazmışım. Öykümsü filan değil bu, gerçek. Cahil öğretmenlerin olduğu bir ortamdan dönerken akşam evde başlamıştım yazmaya. Sonunu getiremeden bırakmışım demek ki. Önünden, arkasından eksik kalmış gene. Olsun, kalsın, ne edelim. Bu dünyada her şey artık kalmaz ya, bazıları da eksik kalır işte böyle.
Okul hayatım hep böyle cahil cühela öğretmenlerle geçti işte. Aralarından şans eseri iyi diyebileceklerin çıkıyordu çıkmasına da, eh, mesela onlardan birinin taa ilkokulda bize öğrettiği atasözünün de dediği gibi, istisnalar kaideyi bozmazdı. Atasözü demişken, günün birinde edebiyat dersinden önce kütüphaneye gidip –okul kütüphanesinin bir çalışanı yoktu, günde bir öğrenci nöbetçi olurdu– nöbetçi olan arkadaşımdan bir saat sonra getirmek üzere atasözleri sözlüğünü alıp –çünkü bir kütüphanecilik geleneği olarak burada da sözlükler dışarıya verilmiyordu– derse götürmüştüm. Yazdığım senaryo gereği, "Hocam, bu aralar atasözlerine ilgi duymaya başladım, bazılarını çok beğeniyorum," diyecektim. Hangilerini beğendiğimi sorunca da, "Elle gelen düğün bayram" diyecektim. Hiçbir zaman anlamayacaktı ona oynadığım bu oyunu. Anlamasına gerek de yoktu, ben bunu sırf kendimi rahatlatmak için yapacaktım. Hakikaten de öyleydi, elle gelen düğün bayramdı. Asıl acı gerçek de buydu. Yalnızca edebiyat öğretmeni değildi kötü olan, bundan ötürü çok göze battığı da yoktu, halinden utandığı da. Öğretmenlerimizin ekserisi öğretmenlik vasfı taşımıyordu.
Bugünküler daha beter. Görünüşe, gidişata bakılırsa gelecektekiler daha da beter olacak.
Belli bir dönem sonrası öğretmenlerin hakkında haklısınız. Rastlıyorum da... Cümle başında büyük harfi bilmeyen, özel isimlerin baş harfinin büyük harf oduğunu dahi bilmeyen ne öğretebilir ki..
YanıtlaSilBugünkü toplumun haline, o eğitimlerin sonuçlara bakınca anlaşılıyor zaten.
Merhaba Acemi Demirci. Evet, bir toplumla öğretmenleri bir bütündür, bilgili, görgülü bir toplumdan bilgili, görgülü öğretmenler çıkar, fakat böyle bir toplumu da öğretmenler yetiştirir: bir döngü.
SilBana kalırsa günümüzde öğretmen neredeyse kalmadı, buna karşılık, her taraf teknisyen diyebileceğimiz elemanlarla doldu taştı.
Selamlar...
Dün dünya öğretmenler gününde emekliliğini inatla isteyen bir ögretmen vardi, ben ögretmenlik yapmak istiyorum ama yaptirmiyorlar. 40 kişilik okulda bir tek öğretmen yok. Artik ögretmenlik, ogretmen diye bir sey yok, dedi. Baska seyler de soyledi. Zaten bildiklerimi ilk elden duymak daha üzdü.Sen de teyit ettin....
YanıtlaSilDoğrudur N.Narda, zaten yok, olmak, yapmak isteyene de yaptırmıyorlar. Teknisyen lazım çünkü. Fazlasına ne gerek?
SilSelamlar...
Ne demezsiniz! Ne yazık ki,tespitinize tamamen katılıyorum.
YanıtlaSilHoş geldiniz Halil hocam. Selamlar, saygılar...
SilSaptama doğru, ne yazık ki üzücü.
YanıtlaSilSelamlar, saygılar Ali Zafer hocam...
SilBen bu konuda şanslı başladım okul hayatıma. Öğretmenim tam bir cumhuriyet öğretmeniydi. Anne şefkatiyle kitaplarla tanıştırdı bizi, sonra sosyal olmanın tüm gereklilikleriyle. Hep öyle sandım öğretmenleri bir iki istisna dışında karşılaştım sizin anlattıklarınızla ve giderek arttı. Sonra o eğitim sistemiyle mezun olanlar öğretmen oldu ve istisnalar da kalmadı.
YanıtlaSilMerhaba Beyaz Yakalı. Evet, düzen bir kez bozuldu mu niteliksizler ortaya çıkar, onlar da kendi gibilerini yetiştirir, böylece bir niteliksizler silsilesi alır başını gider. Şu anki durum da bu sürecin bir kesiti.
Sil*
Sen şanslıymışsın, darısı şimdiki çocukların başına. :)
Selamlar...