Yeni bir yıl demek, yeni bir dünya demek değil kuşkusuz. 2010'a girdik ya bugün, büyük değişimler falan beklemek akıl kârı değil, en azından benim için. Dün gece, yani geçen sene başımı yastığa koydum, işte bu sabah uyandığımda geçen yıldan beri uyuyan biri olarak uyanmış oldum. Ve işte dünya yine aynı dünya. Bir yıldan bir sonraki yıla kadar uyumak... Yedi Uyurlar misali kitaplara, tarihlere geçecek kadar dişe dokunur bir tarafı yoksa bile en azından kulağa hoş geliyor. Geçen yıl uyudum, bu yıl uyandım...
Galiba biraz fazla gerçekçiyim. Son zamanlar kendimle bunun muhasebesini yapar oldum. Gerçekçi bir hayat hoş bir hayat değil bunu baştan söyleyeyim. Biraz palavra, biraz görmezden gelme, biraz öyleymiş gibi gösterme, mizansen, hayal, meyal, şu bu olmalı hayatta. Olmalı ama işte yine çok gerçekçi bir hayatı sürdürüp gidiyorsun be adam!
Neyse, yalandan kim ölmüş? E peki gerçekten kim ölmüş? O zaman yeni yılın bu ilk yazısını da gerçekçi birkaç satırla bitireyim.
Yıllık to do listeleri yapılıyor ya. Bu sene şunu bunu yapacağım falan filan. Hepsi palavra, bunu hepimiz biliyoruz artık. Büyük bir iddia gibi gelebilir; Dünya değişmeden biz değişemeyiz, dünya değişti miydi biz de kendiliğimizden değişiriz zaten. Bu bir yana, hayatımızda bir değişim ihtiyacı o derece kendini hissettiriyorsa bunu neden yeni yıla bırakıyoruz ki? Yeni yılda hayatımdaki birçok şeyi değiştireceğim, diyen biri aslında, hiçbir şeyin değişeceği falan yok, sadece kendimi avutuyorum, demek istemiyor mu? Yeni yılda sigarayı bırakacağım! Yeni yılı beklemeden bıraksana, sıkıyor mu?
Off! Harbi çok gerçekçiyim yahu! Enseyi karartmayalım...
Bu yeni yılda kim olursanız olun, nerede, nasıl, hangi koşullarda yaşıyor olursanız olun, mutlaka ama mutlaka sizi mutlu edecek birşeyler de çıkacaktır, üzecek bir şeyler de. Kısacası dünya dünkü dünya işte. 2010'da da her şey "normal" akışında devam edip gidecek vesselam.
Güzel düşünceler; iyi yıllar!
YanıtlaSilTeşekkür ederim, size de...
YanıtlaSil