biz batan güne sahip çıktığımızda
ay, bitlis'te sarı tütün
ya da bir akarsu imgesi
gibi yiğit ve bütün
bir ağıttı
kadınlarımızda
onlar hüznü bir çeyiz
çileyi ince bir nergis
ve gülerken bir dağ silsilesi
taşırlar
ve birer acıdan ibarettiler
kayıtlarımızda
kadınlar ki alınlarımızda
doğuyu mavi bir nokta
ve yazgıları çok uzakta
bir nehir yoluna
karışırlar
ölümleri duvaktan beyaz
ve ahlat, erciş, adilcevaz
üzerinde geçen bir kederle
yarışırlar
ve birer yazmadan ibarettirler
sevdalarımızda
biz bir yazın ayağında
en küçük bir gurbeti bile
içi titreyerek okuyan
ve bir gülü tersinden dokuyan
umutlarımızda
başlığı kınadan turaç
bebesi doğuştan kıraç
ve bir ninniyle darılıp
bir türküyle barışırlar
ve birer hasretten ibarettirler
mektuplarımızda
Hilmi Yavuz
Cok siir seven biri degilim, bir an geldi sogumustum.
YanıtlaSilAma bu cok guzel.
Belki oralara gidip, oralari cok sevdigimdendir.
Su Nemrut Kalderasi'na bir daha gitmek istiyorum.
Gezdir bizi Yegen!
Şiir sevmeye başlamalısın bence Jardzy. Ahmet Erhan iyi bir başlangıç olur.
SilGeçen gün Aze de Nemrut'tan söz ediyordu. Ben de çok özledim oraları. Bir ara ben sizi götüreceğim, merak etmeyin. :)
Selamlar...
Nemrut... Gidemeyeceğimi bildiğim yer...
YanıtlaSilGidemeyeceğini sanabilirsin ama nereden bilebilirsin? Biz ne biliriz ki?
SilBiz ne biliriz, doğrudur Fakat, bildiğini biliyorsundur.:-)
YanıtlaSil