Çocukluk ve cennet birbirine karışır çoğu zaman
"Babam bir küçük keçi almış! Babam bir küçük keçi almış!"
Yoksul ailelerde, kaderin kapılarının bir başka geleceğe doğru açılmasının dört gözle beklendiği bir anın çocukluk boyunca bir gün mutlaka gerçekleştiği olur. Tüm ev halkı için olduğu kadar, biz çocuklar için de, babamın satın aldığı bu küçük keçi açtı bu kapıcığı ve böylece, biz kesinlikle, geriye dönmemecesine, ayak bastık keçiler dönemine.
Çocukluk ve cennet birbirine karışır çoğu zaman. Küçük keçinin gelişi sayesinde kendimizi bu durumda bulduk. Bununla birlikte, sadık bir dostun yönettiği köhne bir sandalcıkta, tıpkı Nuh'un gemisindeymişiz gibi, sınırı geçtiğimiz ve babamı bu ani harekete itmiş olan sebepleri iyice anlamaksızın, çocukluğumuzun ilk cennetini terk ettiğimiz ilk ve son yolculuğumuzun anılarını ve görüntülerini belleğimizden hiçbir şekilde silemiyorduk.
Ay ışığında, köhne teknenin yol aldığı göl, belleğimizde sanki bir denizmiş gibi yer etmiş ve yıllar geçtikçe, boyutları okyanusa dönüşecek kadar genişlemişti anılarımızda.
Şimdi, bu küçük keçiydi bizi kaybolmuş cennetimize tekrar bağlayan. Daha geniş bir ailenin, çöküntüye uğramış ve dalgaların salladığı bir ufak sandalla karşı kıyıya varmış olan bizlerin başımızı sokacak bir yuva bulmamız, bir anda yok olmuş ailelerimizin ve yakınlarımızın yerine yeni dostlar edinmemiz gerekmişti. Demek ki, bu kadar badireden sonra, bu toprağa, hayatımızın yeni kıyısına alışmamıza, çocukluğumuzun böylesine yoksun kaldığı ve yitirdiği şeyin boşluğunu doldurmamıza sanki bu keçi yavrusu yardım edecekmiş gibi gelişmiyor muydu her şey? Böylece, ailemizin tarihin bu güneşli gününde babamızın satın almış olduğu keçi yavrusu sayesinde, ilk yakın dostlarımız, ailemizin hakiki dostları keçiler oldu.
Luan Starova, Keçiler Dönemi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.
Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.