***
Ne olduğuna dair hiçbir fikrimin olmadığı bir meyve ağacı var dışarıdaki bahçede, olgunlaştıkları için yere, ağacın dibine düşmüş meyveler, kimse de toplamıyor. Bazen içimizdeki kibirli bir ses bize çok şey bildiğimiz yönünde yalakalık eder. Bazense içimizdeki ağırbaşlı bir ses, aslında pek de bir şey bilmediğimizi, bilmediklerimizin bildiklerimiz yanında hiç kıymetiharbiyesi olmadığını bize fısıldar. Bu ses bana şu anda gene fısıldıyor işte. Bir ağacın ve meyvesinin adını bilmiyorum. Yalnızca birinin mi? Hayır, tanımadığım yüzlerce ağaç olduğuna kalıbımı basarım. Bütün ağaçları zaten tanıyamayız ki, diyeceksiniz. Evet, öyledir, bütün ağaçları nasıl tanıyalım? Ama öteki şeylerin de bütününü tanıyıp bilemeyiz. Bütün insanları, bütün memleketleri, bütün düşünceleri, bütün duyguları bilemeyiz. Ve ne edersek edelim hiçbir zaman her şeyin bütününü bilip tanıyamayacağız.
***
Kendi memleketimde ilk kaybolduğum gün... Hafızamı epey bir zorluyorum ama bir türlü hatırlayamıyorum o günü. Yalnızca hatırlar gibi oluyorum. Tek bildiğim o zaman küçük bir çocuk olduğum. Herhalde hayli bir tedirgin olmuşumdur. Oysaki şimdi kendi memleketinde kaybolmak, bana sorarsanız öyle kolay kolay bulunamayacak bir şey.
Benim için değil.
YanıtlaSilKendi memleketimde kaybolabiliyorum.
7 sene önceki hayatıma dönüyorum şu an ve kaybolmaya and içtim. Kimseye haber vermedim. FB'u kapattım.
Amacım kaybolmak.
Jardzy, o seninki hileli kayboluşa giriyor, umarım farkındasındır. Gene de dikkatli ol, kasten kaybolayım derken gerçekten kaybolabilirsin. :)
SilSelamlar...
Yazıya uygun bir yorum olmayacak belki; ama söylemeden geçemeyeceğim :) Bilgisayarın şarjı biterken insanın elinin altında priz bulunması gibisi yok :)) Elinize sağlık.
YanıtlaSilKalemderi, bazen de bilgisayarın değil de insanın kendi pili bitiyor, işte o anlarda da elinin altında bir priz olursa ne güzel olur. :)
SilSelamlar...