Akşamüstü esrar mangalının başından kalktım. Odamın penceresinden dışarı baktım. Kapalı bir kasap dükkânıyla kara kuru bir ağaç görünüyordu. Karanlık gölgeler birbirine karışmıştı. Her şeyin boş, gelip geçici olduğunu hissediyordum. Katran karası gökyüzü sayısız parlak yıldızla, delik deşik olmuş, köhne, kara bir çadırı andırıyordu. Bu sırada sela duyuldu. Zamansız bir selaydı. Güya kadının biri, belki de o şırfıntı doğuruyordu; oturmuştu kerpiç üstüne. Bir köpeğin çenilemesi de karışıyordu sabah selasına. Düşündüm de, herkesin gökyüzünde bir yıldızı varsa, benim yıldızım uzak, karanlık, anlamsız olmalı. Belki de hiç yıldızım olmadı.Sâdık Hidâyet, Kör Baykuş.
27 Aralık 2015
Delik deşik olmuş, köhne, kara bir çadırı andırıyordu...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Geçtiğimiz gece, pencereden sarkıp sigara içiyordum ayazda. Gecenin bulanık havası ve dumanların arasından yıldızları seçebildiğim biraz uğraşarak ve tam da aynı şeyi düşündüm, ne garip;
YanıtlaSil''Herkesin bir yıldızı varsa, benim yıldızım nerede? Belki de benim, hiç yıldızım olmadı...''
Merhaba Samime. Çocukluğumda benim de bir yıldızım vardı. En azından annem öyle söylüyordu. Büyüyünce yıldızını kaybettim. Kim bilir, Belki şimdi başka bir çocuğun yıldızdır.
SilEminim zaman zaman sen de düşünüyorsundur bunu. Şimdi böyle yazıları okuyunca, yazıyı böyle yazanları görünce bazen kızıyorum açıkçası: Deniz maviydi, güneş sarıydı, içimi tarifsiz bir sızı sardıydı falan falan diye duygudan yoksun, düşünceyle yoğrulmamış paragraflar sıralanıyor yazı yazmayı seviyoruz diye. Şimdi şu kadarcık paragrafta ne yaşanmışlık, ne yoğunluk var ve hem de olabildiğince sade.
YanıtlaSilBen de her yazdığımı tamam oldu bu diye ortaya çıkarmıyorum açıkçası. Bana pek hoş gelmiyor bu.
Herkese yazar denmesini de sevmiyorum, üstüme hiç vazife olmasa da bu konuda kızgınlığım var açıkçası.
Çok daha fazla şey düşünüyorum ki bu konuda zaman zaman da kendimi tutamayıp anlatıyorum birkaç yerde.
Ama sanıyorum ki sen bu yazdıklarımı ve yazmadıklarımı zaten anlıyorsundur :)
Evet, seni anlıyorum Şenay. :)
SilBu konuda da en iyi ilaç zaman. İyi yazarla kötü yazar zamanla birbirinden ayrılıyor. Kötü yazarların her devirde iyilerden çok olması olağan bir şey, doğanın kanunu bu bir yerde. Sayıları daha az olmakla birlikte, iyi yazarlar da her zaman var. Okur olarak görevimiz onları okumak. İnsan iyi şeyler okudukça iyi şeyler yazabilir de
Sevgiler...