10 Mayıs 2016

Kaçış

Bir şey kaçmışsa bir neden ötürü kaçmıştır. Ortada bir neden yoksa gerçekleşen fiile kaçma denebilir mi? Buna bir yanıt bulabilmek için birkaç örnek üzerinde çalışmak gerekir. 

Mesela evin kedisi kaçabilir. (Kedisi kaçan biri ne yapar? Herhalde ilkin konuya komşuya sorar. Apartmanda yaşıyorsa kapıcıyı arayıp ona sorar filan. Bir yanıt bulamazsa belki oraya buraya kedinin resminin basılı olduğu ilanlar asar. Bundan da netice alamazsa belki belediyeyi arar, ne bileyim. Belki kedisi kaçtığı halde hiçbir şey yapmayıp oturan da vardır. Bu oturma belki kedinin kendiliğinden gelmesini umma anlamında bir beklemedir, belki de "iyi ki gitti, zaten ondan kurtulmak istiyordum" anlamında bir rahatlamadır. Daha fazla ihtimal sayılabilir. Fakat kedisi kaçan birinin ya da bir ev halkının ne yapıp edeceği bizim asıl meselemiz değil. Kedinin kaçmış olmasının muhakkak bir nedene bağlı olduğunu konuşuyoruz burada. Ve, dedim ya, eğer ortada bir neden yoksa kedinin evden ayrılmış olmasının adına kaçma diyemeyiz, evet.) Eğer evin kedisi sürekli olarak evde tutuluyorsa, bir başka deyişle, evden çıkmasına izin verilmiyorsa ve kedi de bir yolunu bulup dışarı çıkmayı becerip kaçtıysa bu kaçma ayrı bir meseledir; yok, kedi zaten dilediği zaman dışarı çıkabiliyorken bir gün aniden kaçtıysa bu da apayrı bir meseledir. Şunu soran olacaktır: Kedinin kaçtığını nereden bileceğiz? Belki de kaybolmuştur. Mesela belki evin yolunu kaybetmiştir? Ya da belki birileri onu tutup götürmüştür? Hakiki bir soru ve korkarım ki yanıtı bende yok. O vakit ne edelim? Başka bir hayvandan devam edelim.
***
Mesela kafesteki kuş kaçabilir. Ve bunun da elbette bir nedeni vardır. Şimdi, kafesteki kuşun kaçış şansının kedininkinden kat be kat az olduğunu belirtmeden geçmek olmaz. Kedi kapıdan, pencereden, icabında bacadan bile kaçabilir. Evin çıkış kapısı, pencere ve baca sayısına bağlı olarak da kaçış şansı değişir. Oysa bir kafes kuşu yalnızca kafesin kapısından kaçabilir. Kaldı ki, kafes evin içindeyse kafesten çıkmış olmak kaçma anlamına gelmez. Esas, evden çıkmak gerekir. Bir kuşun kafesin açık bırakılan kapısından dışarı çıkması kedinin salondan mutfağa gitmesi gibi bir şey. Evin içinde yer değiştiriyor, bunda bir şey yok. Fakat eğer kuş kapıdan ya da pencereden uçup gittiyse işte o zaman kaçtı denebilir. Gelgelelim kedi için sorulan soru gayet tabii kuş için de sorulacaktır: Kuşun kaçtığına nasıl emin olabiliriz? Belki de doğası gereği öylesine uçup gitmiştir. O halde kuştan da bize ekmek yok. Başka bir şey bulmak gerekir.
***
Mesela insanın boğazına bir şey kaçabilir. Birkaç da nedeni olabilir. Bir şey iyice çiğnenip ufaltılmadan yutulmaya kalkılırsa boğaza kaçabilir. Ya da kişinin boğazı çok dardır, yedikleri boğazına kaçıyor olabilir. Veyahut kişinin boğazından rahatsızlığı vardır, bu da yiyeceklerin boğazına kaçmasına neden olabilir vs. Fakat burada ilginç bir şey yok mu? Sen zaten bir şey yerken bile isteye o şeyi boğazından geçirmeye çalışmıyor musun? Nasıl oluyor da boğazına kaçırıyorsun? Sanırım burada bildiğimiz kaçma eylemindeki mantığın tam tersi geçerli. Kaçma, bir insanın, hayvanın ya da herhangi bir şeyin tutulmakta olduğu yerden kurtulmasıdır. İşte kedi ve kuş örneği. Yani kedinin ve kuşun bir yere gitmemesi, evinde veya kafesinde kalmasıdır istenen. Halbuki boğazda bir şeyin kalması değil, tam tersine, boğazdan hemen geçip gitmesi istenir. (Yalnızca insan boğazı için de değil bu, İstanbul Boğazı için de söz konusu. Keza Cebelitarık için. Oralarda da gemilerin beklemeyip hemen geçmesi gerekir. Eğer çok gemi birikirse kazalar olabilir. Cebelitarık hadi neyse de, o biraz geniş, İstanbul Boğazı'nda böyle bir durumda kaza olma olasılığı çok yüksektir.) Şöyle bir sonuç çıkıyor ortaya: Kaçma eylemini kaçan şeyin kendisi, mesela kedi gerçekleştiriyorsa, eş deyişle, kaçan şeyin iradesi söz konusuysa bu kaçma kaçanın gözünden olumlu, onu alıkoyanın gözündense olumsuzdur. Örneğin kedinin kaçışı kendisi için olumlu, sahibi için olumsuzdur. Fakat kaçma eylemini kaçan şeyin kendisi gerçekleştirmiyorsa, bir başka deyişle, kaçan şeyin iradesi söz konusu değilse bu kez kendisi için değişen bir şey yokken onu kaçıran için olumsuz bir durum söz konusudur. Dediğim şu, boğaza kaçan bir yiyecek parçası için bir şey söylenemez, çünkü cansızdır, ama onu boğazına kaçıran kişi için olumsuz bir durum söz konusudur.
***
Mesela insanın ağzından bir şey kaçabilir ve bu da çok ilginçtir. İlginçtir, çünkü ağızdan kaçan şey aslında ağızda değildir. Sakız değil ki bu dakikalarca ağızda kalsın. Bir kelimenin ağızda kalma süresi bir saniye bile değildir. O halde ağızda zaten neredeyse hiç durmayan bir şey nasıl oluyor da ağızdan kaçıyor olabilir? Evde olmayan kedi hiç evden kaçabilir mi mesela? Cheshire kedisi mi bu? Burada sanki beyinle ağzın bir tür işbirliği söz konusu. Kelime beyinde duruyor diğer tüm kelimeler gibi, ama kaçarken ağızdan kaçıyordur. Bu durumda ağız kapı görevi görüyordur. Zaten de öyle. O halde mesele çözülmüş görünüyor.
***
Mesela insanın hevesi kaçmış olabilir. Bunun da gene pek çok nedeni olabilir. Heves dediğin de farklı farklı konularda kaçmış olabilir. Örneğin insanın bloğuna yazma hevesi kaçabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git