***
İnternette gezinirken karşıma Tarık Ali'nin bir yazısı çıktı. Bir zamanlar sever sayardım Ali'yi. Herhalde hâlâ öyledir. Epey oldu yazılarını okumayalı. Tıklayıp açtım yazıyı, gelgelelim bir-iki cümlesini okuduktan sonra bırakıp başka yana döndüm. Son yıllarda çok yapıyorum bunu. Ağaçların esen yelde sallanması kadar çok, ondan da öte, olağan. İnsanda bir şeyin olağanlaşması iyiye alamet değil. Bir zamanlar güzel gazete, dergi okurdum. Boyuma bosuma bakmadan nitelikli yazıları büyük bir ciddiyetle okurdum. İnsan kendinden büyük şeylere niye bulaşır ki? Sanırım doğası gereği. Her neyse... Tarık Ali İngiliz ama aslında İngiliz değil, Pakî. Yani Pakistan kökenli ama İngiliz vatandaşı. Dün müydü, önceki gün mü, radyodan duydum, aynı onun durumundaki biri, Pakistan asıllı bir İngiliz Londra'ya belediye başkanı olmuş, adını hatırlayamadım. Demek ki Britanya demokrasisi böyle bir kıvama sahip. Peki ya Türkiye demokrasisi? Türkiye'de bırakın yabancı ülkeden birinin, bir Diyarbakırlının Ankara'ya belediye başkanı olması 2016 yılı itibarıyla sadece bir hayal. 2016 yılı itibarıyla Türkiye'de demokrasi olduğuna hiçbir biçimde ikna olamıyorum. Evet, durumun bir Kuzey Kore, bir İran, bir Arabistan kadar kötü olmadığını biliyorum ama dört yılda bir sandık kurulup seçim yapılması bir ülkede demokrasi olduğu anlamına gelmez. Gelmemeli. Sandık dediğin nedir ki? Marangozun olduğu her yerde dilediğin kadar sandık yaptırabilirsin. Ama demokrasiyi yapmak o denli kolay değil.
***
Durup dururken tırışka kelimesinin anlamını merak ettim. Açıp sözlüğe baktım, yoktu. Google'a yazdım sonra, Vikisözlük'te çıktı. Argo kelimelerin normal sözlükte olmadığını unutmuşum bir an. "İşe yaramaz, faydasız, yararsız kişi, nesne, fikir vb." demekmiş tırışka.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.
Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.