22 Ağustos 2011

Eylülün Gölgesinde

2006, 2008, 2011. Üçüncü kez okudum Ferit Edgü'nün Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı romanını. Hemingway'i bitirdikten sonra ne okusam, diye kitaplığa bakınırken, tam da eylülün gölgesindeki bir yaz gününde bir daha okumanın yerinde olacağına karar vererek elime aldım bu romanı.

Ferit Edgü
Yanılmıyorsam, romanın bizzat adında, eğer eylülün gölgesinde zaman geçiriyorsanız, sizi kendine çeken bir şey var zaten. "Al da oku, bundan daha iyi bir zaman mı bekleyeceksin, bu kitabı okumak için," der gibi. Ama sadece bu da değil, romanın kahramanı Çakır'ın öyküsü de bana epey "tanıdık" geldiğinden olacak, tekrar okuyorum bu romanı galiba. Çakır, bir at bakıcısı. Kimi kimsesi yok. Ne ana tanımış ne baba. Ahırda, atlarla beraber yaşıyor. Onun öyküsünü okuyunca her seferinde çocukluğumdaki benzerlerini anımsıyorum. Çocukken çok kereler, özellikle yaz tatillerinde dedemlerin köyüne giderdim. Oradaki çobanların, uşakların gündelik hayatı onunki kadar acıklı olmasa da Çakır'ınkine epey benzerdi. Ahırlar, onların başlıca yaşam alanıydı sanki. Hayvanlarla da pek içli dışlıydılar, Çakır'ın atlarıyla içli dışlı olduğu gibi. Kim bilir, belki de gözümün önündeki bu resimler Çakır'ın öyküsünün kafamdaki karşılıkları olduğu için Ferit Edgü'nün bu romanını bizzat yaşamışım hissiyle okumama neden oluyordur.

İki öykü anlatılıyor kitapta. Birincisinin başkahramanı Çakır. Gerçek hayatta herhangi bir figüranken, romanda baş kahraman oluvermiş. Herhalde böylesi bir garip, ancak bir roman ya da öyküde baş kahraman olabilir. İkinci öyküde ise Çakır, bir iki defa görünen yan karakterlerden biri.

Hani bazen duyarız ya, edebiyat asıl sıradan insanı, sıradan hayatı konu edindi mi gerçek anlamda edebiyattır, diye. Usta bir yazarın kaleminden sıradan, kıyıda köşede kalmış, çoğu zaman farkına bile varılmayacak insanların, pek o kadar sıradan hayatı ancak bu kadar iyi anlatılabilir.

3 yorum:

  1. Sizi severek, öğrenerek izlemeye devam ediyorum.

    YanıtlaSil
  2. değerli hediyeniz bu gün elime ulaştı. Kütüphanemde Selim İleri' nin Ayışığı kitabı vardı,hikayelerini okumamıştım, çok sevindim, çok teşekkür ediyorum

    YanıtlaSil
  3. Ali Zafer Bey, çok teşekkür ederim. Ben de bir ay kadar önce blogunuzu boşalttığınızı gördüm. Çok güzel paylaşımlarda bulunuyordunuz, acaba bilmediğimiz mühim bir nedeni mi vardı? Sizi tekrar blogger camiasında görmek arzusuyla.

    Bilge ve Annesi, rica ederim, iyi okumalar.

    YanıtlaSil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git