20 Ocak 2014

Drakula Osmanlı Ülkesinde (3)

Osmanlı Sultanı II. Murad, kendisiyle bağlılık sözleşmesi imzalamış olan Dracul'un son zamanlarda yapması gerekenleri yapmaması, görevlerini savsaklaması üzerine rahatsız olur. O zamanki Bulgaristan Beyi de Sultan'ı kışkırtır. Bunun üzerine Sultan, bahar gelince onu huzuruna çağırtır. Dracul da iki oğlunu yanına alarak Sultan'la buluşmak üzere Gelibolu'ya gider. Oraya varır varmaz tutuklanıp zincire vurulur. Oğulları ise bir dağ kalesi olan, bugünkü Kütahya'daki Eğrigöz'e götürülür. Dracul, bir yıl boyunca Gelibolu'da tutuklu kaldıktan sonra Sultan'ın istetmesiyle başkent Edirne'ye götürülür. Yıl 1443'tür. Bu yıla dikkat etmek gerekir. İstanbul'un fethine on yıl kalmıştır. 

Edirne'de Dracul Sultan Murad'ın yeni bir anlaşmasını kabul eder, hem İncil'e hem de Kuran'a el basarak, Osmanlı'ya yönelik girişilecek herhangi bir savaşa katılmayacağına yemin eder. Vergisini vermeye de devam edecektir. Böylelikle serbest bırakılır. II. Murad, Vlad Dracul'un daha önce verip de tutmadığı sözlerini göz önünde bulundurarak bu kez anlaşmayı garanti altında tutmak istemektedir, bundan ötürü Dracul'un iki oğlunu, Drakula ile Radu'yu rehin olarak tutmaya karar verir. O sırada Drakula on iki, Radu ise yedi yaşındadır. Drakula tam altı yıl boyunca ailesinden hiç kimseyi görmeyecek, Türkler'in arasında yaşayacaktır. Radu ise yirmi yıl kalacaktır. 

Bu küçük rehineler bir süre sonra başkent Edirne'ye götürürler. Sultan'ın onları rehine olarak almış olmasının tek nedeni babalarının kendisine bağlı kalmasını sağlamak değildir. Gelecekte kendi ülkelerinde tahta geçecek olan çocukların Osmanlı'ya bağlılıklarını sürdürmesi için şimdiden gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu nedenle de onlara iyi davranılmak zorundadır. Örneğin, İslam'a geçmek için zorlanmazlar. Bir de tutsaklıklarına son verilir. Babaları sözünde durduğu sürece kendilerine gayet iyi davranılır. Sarayda yaşarlar, Sultan nereye giderse onun maiyetinde yer alırlar. Örneğin Sultanla birlikte onun yazlık sarayının bulunduğu Manisa'ya giderler. Tek rehineler de onlar değildir bu arada, başkaları da vardır. Balkanlar'dan çok sayıda genç, aynı nedenlerle Osmanlı Sarayında tutulmaktadır. Sarayda Mehmed adında bir genç daha vardır, fakat adından da anlaşılacağı gibi bir rehine değildir. Sultan'ın oğlu, geleceğin Fatih'i, Şehzade Mehmed'dir bu.  

Osmanlı Sarayında, o zamana göre son derece kaliteli bir eğitim vardır. Drakula ve Radu da bundan paylarını alırlar elbette. Aralarında Molla Gürani'nin de bulunduğu zamanın değerli öğretmen ve bilim adamlarınca yetiştirilirler. Kolayca tahmin edileceği gibi, "Drakula'nın Türkçe bilgisi kısa sürede mükemmele yaklaşır. Bu özelliğinden ileride sık sık yararlanacaktır."

Osmanlı ülkesindeki altı yıllık tutsaklık Drakula'nın yaşamında bir dönüm noktasıdır. Burada yaşadıkları, gördükleri, aldığı eğitim yaşamı boyunca onun kişiliğinde rol oynayacaktır. "Osmanlı'nın yanında geçirdiği yılların, Drakula'nın soğuk ve sadist kişiliğini oluşturduğunu iddia etmek yanlış olmaz." Bunun yanı sıra, Drakula, gelecekteki rakibi olan Osmanlı'yı ve de Fatih Sultan Mehmed'i son derece iyi tanıma fırsatı bulmuştur.

Tüm Drakula yazıları




Kaynak: Drakula ya da Kazıklı Voyvoda Eflak Prensi III. Vlad Tepeş'in Yaşamı, 
Radu R. Florescu, Raymond T. McNally, Çev.: Ali Cevat Akkoyunlu, Doğan Kitap.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git