On yıl önce bir sahafta görüp aldığım bir kitap çok ilgimi çekmişti. Adı Drakula ya da Kazıklı Voyvoda / Eflak Prensi III. Vlad Tepeş'in Yaşamı olan bu kitabı şimdiye dek üç kere okudum. Bir kere daha okuyacağım galiba, öyle görünüyor. İşte, bu kitabı fazlasıyla ilgi çekici bulunca, bazı yerlerini alıntılayıp blogda paylaşmanın iyi bir fikir olduğunu düşündüm. Tabii, iki-üç yıl önce düşündüm ilkin, geçenlerde yazdığım gibi, öylece erteleyip duruyordum ama işte nihayet yayımladım.
Kitaptaki tek ilgi çekici bilgi, Drakula'nın yalnızca romanlara, filmlere konu olmuş bir vampir değil, gerçekten yaşamış bir insan olduğu bilgisi değil. O, altı yılını Osmanlı sarayında geçirmiş, böylece Şehzade Mehmet'le, namı diğer Fatih Sultan Mehmet'le birlikte büyümüş, o sırada mükkemmele yakın derecede Türkçe öğrenmiş biridir. Sonraları ülkesinin yönetimini ele geçirince uyguladığı yönetim şekli her şeyden daha ilginçtir. Osmanlı sarayında yaşarken Osmanlı'yı yakından, hatta ne yakını, içeriden tanıma fırsatı bulmuş, böylelikle daha sonra bundan çok faydalanmıştır. O Eflak'ın, Fatih de Osmanlı'nın başına geçtiklerinde birbirlerine rakip olmuşlardır. Osmanlı her açıdan Drakula'nın ülkesinden kat be kat üstün olmasına rağmen Drakula Osmanlı'nın çok canını yakmış, Fatih'e çok çektirmiştir, zira, dediğimiz gibi, zamanında onunla beraber büyümüş, arkadaşlık etmiş, onu gayet iyi tanımıştır, böylece hükümdarlık döneminde onun zaaflarından yararlanmasını bilmiştir.
Drakula |
Drakula "Drakul'un oğlu" gibi bir anlama gelmektedir. Draco Latincede ejderha demektir. Daha sonra Kutsal Roma-Germen İmparatoru olacak olan Sigismond'un, Macaristan kralıyken Avrupa'da kendine menfaat sağlamak için kurdurduğu Ejderha Tarikatı'nın (Ordo Draconum) bir üyesi olduğu ve bu tarikatın sembolü olan ejderhalı bir madalyonu sürekli boynunda taşıdığı için Drakula'nın babası II. Vlad'a Romanya'da Dracul denilmiştir. O da bu ismi kısa sürede benimsemiştir. Nihayetinde de aile ismi olarak uzun süre kullanılmıştır.
Drakula'nın Türkçede yaygın olarak bilinen bir diğer lakabı da "Kazıklı Voyvoda"dır. İngilizcede de "Vlad the Impaler", yani "Kazıklı Vlad" diye bilinir. Voyvoda, aslında "kumandan" anlamına gelen, sonraları "vali" anlamında kullanılan Slavca bir sözcüktür. Yayımladığım yazıların içeriğinden de açıkça görüldüğü üzere "Kazıklı" lakabını fazlasıyla hak etmiştir o.
III. Vlad Tepeş, namı diğer Drakula, kendisinden yüz yıl kadar sonra yaşayan Korkunç İvan'la beraber Avrupa tarihinin gördüğü en acımasız ve korkunç kahramanlardan biridir. Ölümünden itibaren adı bütün Avrupa'da yayılmış, korkunç masallara, efsanelere geçmiştir. İşte bu yüzdendir ki, İrlandalı yazar Bram Stoker 1897'de yazdığı romanın vampir kahramanına Drakula'nın adını vermiştir. Daha sonra bu roman birkaç kez sinemaya da uyarlanmıştır. Günümüzde pek çok insanın Drakula'yı yalnızca bir vampir olarak bilmesinin nedeni budur. Gelgelelim gerçek Drakula, yaptıklarıyla bir vampirden çok daha korkunç biri olmuştur.
Drakula her ne kadar dünyada olumsuz bir üne sahip olsa da ülkesi Romanya'da bugün hâlâ saygı duyulan bir kahramandır.
***
Tarih, yalnızca okullarda öğretilen yalan yanlış resmi bilgilerden ibaret değildir. Eskiden ben de pek çokları gibi tarihi yalnızca ders kitaplarında yazılanlardan ibaret sanırdım. İyi ki şu alternatif tarih dedikleri şey var. Drakula Üzerine Notlar / Alıntılar:
1. Drakula Nedir?
2. Drakula Kimdir?
3. Drakula Osmanlı Ülkesinde
4. Adam ve Karısı
5. Elçilerin Başına Çakılan Çiviler
6. Drakula, Dilenciler ve İşe Yaramazlara Ne Yaptı?
7. Tüccar ve Hırsıza Ne Oldu?
8. Çeşmedeki Altın Tas
9. Kazığa Geçirilmişler Ormanı
10. Sen Neymişsin Be Drakula!
Kazıklı voyvoda'ya selam olsun :)
YanıtlaSilMerhaba kılıçlı voyvoda, hoş geldin. Bloğuna bir göz attım, sanırım sen Kazıklı kadar korkunç biri değilsin. :)
SilSelamlar...
Draculaaa :)
YanıtlaSil:)
Sil