Yalnızlık
Alberci Riner metrodan çıkınca canı sıkkındır ve içinde hiç eve gitme isteği de yoktur, böylece elinde bir müzik aleti çantası olan bir adamın peşine takılır. Bu gibi durumlara hiç alışık olmamasına rağmen, şehrin ana caddelerini dolduran bu gün ortası kalabalığının içinden rahatlıkla ayırt edilebilecek birini izlemenin iyi bir fikir olduğuna karar verir. Çantalı adam, yolunu kesip duran kırmızı ışıklarla kumar oynuyormuşçasına, belli bir yönü olmadan gider gelir ve sonunda bir tuhafiyenin camından bakmak için durur. Bu merak uyandırıcı sahnenin şaşkınlığıyla, iki kapı bitişikteki bir Hintli dükkânının önünde durur Alberci Riner. Az sonra çantalı adam tuhafiyeden çıkan kambur bir kadının ardından, az önceki kararsız haliyle yürümeye devam eder. İki cadde ötede kambur kadın bir ucuzcu dükkânına girer. Çantalı adam bir posta kutusuna dayanıp bir sigara yakar. Alberci Riner karşıya geçerek gözünü dükkânın kapısından ve çantalı adamdan ayırmadan beklemeye başlar. Birkaç dakika sonra, kambur kadın hamile bir kızın ardından dükkândan çıkar. Bir oyun parkına vardıklarında hamile kız pis bir kum havuzunun önünde oturarak çocukların oyununu izlemeye koyulur. Kambur kadın da çıkarıp örgüsünü örer. Çantalı adam bir defter çıkarıp bir şeyler yazar. Alberci Riner tırnaklarını ısırmaya başlar. İkindiye doğru, defalarca yıkanan bir havlu gibi yıpranmış olan hamile kız, elinde bir alet kutusu tutan bir adamın peşinden parktan ayrılır. Kambur kadın, çantalı adam ve Alberci Riner güya kendilerini belli etmemek için bir süreliğine oyalanırlar, ve her biri, geldiği sıraya göre, sanki yapması gereken bir işi birden hatırlamışçasına bir anlığına durur. Caddeler, karanlığın yavaş yavaş basmasıyla ışıkları ve erkenden çıkan gececileri ağırlamaya başlamaktadır. Tam o sırada Alberci Riner ensesinde hissettiği gözlere dönüp bakmak için duralar. Ne var ki buna cesaret edemez.
Eduard Márquez
- Lawrence Venuti'nin İngilizce çevirisinden çevrilmiştir. (Translated from the English translation by Lawrence Venuti).
- Cristina Mora Literary & Film Agency, Barcelona'nın izniyle yayımlanmıştır. (Published by permission of the Cristina Mora Literary & Film Agency, Barcelona).
Katalan yazar ve şair Eduard Márquez'in Türkçede Brandes'in Kararı adlı kitabı var. |
***
Almanca bir terim olan zugzwang "zorunlu hamle" anlamına gelir ve satranç başta olmak üzere bazı oyunlarda, yapılacak tüm olası hamlelerin oyuncunun aleyhine olduğu durumu betimler.
Değişik ve güzel bir öykü.
YanıtlaSilHoş geldiniz Ali Zafer Bey, bir-iki tane daha var aynı yazardan, onları da çevirip yayımlayacağım bir ara.
SilSağlıkla...
Çok güzelmiş.. Seviyorum bu Katalan'ları... Bu arada senin ingilizcen iyi galiba... Bende geliştirme bahanesiyle de ing. bir blog da yazmaya çalışıyorum. Takip edermisin, çok anlaşılmaz cümlelerim olursa ses eder misin ? :-)
YanıtlaSilMerhaba Aze, bir ay kadar önce İngilizce blogunu görmüştüm. Takip etmeye çalışacağım. Yazmak söz konusu oldu mu yalnızca İngilizcede değil, her dilde geçerli olan bir kural var; ne kadar yazarsan o kadar geliştirirsin kendini. Bundan ötürü de, ne yazabiliyorsan yaz; naçizane önerim. ;)
SilSağlıkla kal.
Teşekkür ederim. Esenlikle kal!
YanıtlaSil