***
Okuyacağım kitapların listesini artık eskisi kadar dağınık tutmuyorum. Hatta son bir-iki yıldır iyicene düzene soktum. Eskiden kitaplıkta, defterdeki, bilgisayardaki listede, kütüphane rafında ve bir de kafamın içinde sayısını kendim bile bilmediğim okunacak kitaplarım vardı. Şimdiyse adına kalkınma planı dediğim, her yıl için bir önceki yılın sonunda hazırladığım, ete kemiğe bürülü okuma listeleri yapıyorum. Öyle çok uzun da tutmuyorum listeyi, sözgelimi, yirmi kitaplık bir liste yapıyorum, onları okuyup bitirdikten sonra üzerine ne kadar başka kitap eklersem de kâr sayıyorum. Geçtiğimiz aralıkta da oturup okumak istediklerimi derleyip toparladım, böylece 2016 kalkınma planı çıktı ortaya.Bunu sekiz ay kadar önce yazmışım. Sözünü ettiğim o kalkınma planı şuydu:
- Ağaçların Özel Hayatı, Alejandro Zambra
- Başka Bir Ülkede, David Constantine
- Deniz Kenarında Geyikler, Ralf Rothmann
- At Çalmaya Gidiyoruz, Per Petterson
- Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur, Faruk Duman
- Bir İntihar Efsanesi, David Vann
- Vişne'nin Cinsiyeti, Jeanette Winterson
- Swastika Geceleri, Katharine Burdekin
- Lizbon'a Gece Treni, Pascal Mercier
- C, Tom McCarthy
- Rojnivîska Spinoza, Şener Özmen
- Döşeğimde Ölürken, Faulkner
- Kitap Evi, Enis Batur
- Qûma Mezopotamyayê, Fawaz Hussain
- Haw, Kemal Varol
- Ay ve Şenlik Ateşleri, Pavese
(Ağaçların Özel Hayatı, Lizbon'a Gece Treni ve Kitap Evi'ni de okudum daha sonra.)
Neden bu kitapları almıştım okuma listeme? Zambra'nın Eve Dönmenin Yolları'nı okuyup beğenince onun bir kitabını daha okuyasım geldi, bu da Ağaçların Özel Hayatı oldu. Başka Bir Ülkede ile Deniz Kenarında Geyikler, galiba ikisini de Semih Gümüş'ün bir yazısında gördüm, öneriyordu, okuyayım dedim. Deniz Kenarında Geyikler LAMER'in kütüphanesinde var, almak için gittim, şu an bir kütüphane görevlisi olmadığından ödünç veremiyoruz, dediler. Geçen gün yolum gene o tarafa düşünce gittim, aynı şeyi söylediler. Doğru mu söylüyorlar, uyduruyorlar mı, bilmiyorum. At Çalmaya Gidiyoruz'u okumak isteyişimin nedenini şurada demiştim. Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur üç-beş yıldır kafamdaki listede duruyordu, galiba bir kitapçıda görmüştüm ilkin. Hem, Faruk Duman'ın henüz bir kitabını okumuş değilim. Bir İntihar Efsanesi'ni gene Semih Gümüş'ten duyduydum. Hangi kütüphanedendi, hatırlayamadım, alıp neredeyse tamamını metrolarda okumuştum. Vişne'nin Cinsiyeti'ne ya bir gazete kitap ekinde ya da bir kitap sitesinde rastlamıştım. Swastika Geceleri'nin konusu hakkında internetten bir-iki yazı okuyunca ilgimi çekti. Lizbon'a Gece Treni'nden çoğu yazarın övgüyle söz ettiğine rastladım birkaç kez. Hacettepe Kütüphanesi'ne gitmiştik Aze'yle, C'yi orada görmüştüm, yeni gelmişti üstelik, benim için ödünç aldı, okudum. Şener Özmen son yıllarda adı birden duyulup ünlenen bir Kürt yazar. Henüz bir kitabını okumadım, iyi yazar olduğunu söyleyen bir-iki yazıya rastlayınca merak ettim ve Rojnivîska Spinoza'yı (Spinoza'nın Günlüğü) okuma listeme aldım. Döşeğimde Ölürken'i, yanlış anımsamıyorsam gene Semih Gümüş salık vermişti bir yazısında. Enis Batur'un Kitap Evi'ni çıktığı zaman gazetelerin kitap eklerinde görmüştüm. Fawaz Husên de henüz okumadığım Kürt yazarlardandı, nihayet bu yaz Qûma Mezopotamyayê'yi (Mezopotamya'nın Kumları) okudum. Ayrıntı Yayınları geçen yıl Sarı Kitaplar adıyla bir dizi başlattı. Kürt olup da başka dillerde yazan yazarların kitaplarını hem Kürtçeye hem de Türkçeye çevirip yayımlayacakları bir dizi. Şimdilik üç kitabı olan dizinin devamı gelmeyecek gibi görünüyor. Kemal Varol'un Haw'ı da çıktıktan hemen sonra epey övgü alan bir kitap oldu. Pavese'nin Ay ve Şenlik Ateşleri'ni okumayı ise herhalde on yılı aşkındır erteliyordum, nihayet bu yıl okudum.
Zorunlu olarak okuduklarım hariç yılda otuz civarında kitap okuyorum. En azından son birkaç yılki okuma düzenim bu. Fakat anlaşılan bu yıl son yıllar içinde en feci yıl olmuş, çünkü şu ana değin yalnızca on üç kitap okuyabilmişim. Şunlar:
- Üç Damla Kan, Sâdık Hidâyet
- Animal Farm, Orwell (e-kitap)
- Ay ve Şenlik Ateşleri, Cesare Pavese
- Göçmüş Kediler Bahçesi, Bilge Karasu
- C, Tom McCarthy
- Türkler Kürtler Kıbrıslılar / İngiltere’de Türkçe Yaşamak, Tayfun Atay
- Ufkun Ötesindeki Dünyalar, Joachim G. Leithäuser
- Bir İntihar Efsanesi, David Vann
- Haydutun Aşkı, Massimo Carlotto
- Meseleya Wijdanê, Ahmed Muxtar Caf
- Quma Mezopotamyayê, Fawaz Husên
- Ekmek Arası, Charles Bukowski
- Kâğıt Ev, Carlos María Domínguez
- Dava, Kafka
- Keçiler Dönemi, Luan Starova
- Cennet Kayıp, Cees Noteboom
- Kış Uykusu, Goli Taraghi
- İncelenen Hayatlar, Stephen Grosz
- Buzda Yürüyüş - Münih Paris, Werner Herzog
- Sisifos Söyleni, Albert Camus
- Yabancı, Albert Camus
- Sincaplı Gece, Cem Akaş
- Ne Yapabilirim, Gündüz Vassaf
- Babamın Tüfeği, Hiner Saleem
- Paris ve Londra'da Beş Parasız, Orwell
Dedim ya, bu liste henüz taslak durumunda. Bundan ötürü de önerilere sonuna kadar açık olduğumu belirtmek isterim. Yukarıdakilere bakılınca ne tür kitaplar okuduğum kolaylıkla anlaşılabilir sanırım.
Yazıyı buraya kadar yazıp neden öylece bırakmışım ki?
***
Eski bir alışkanlığım da nüksetmiş görünüyor bu arada. Pek çok kitabı bir arada okuyorum. Böyle olunca okuma hızı da biraz düşüyor tabii. Rüzgârın Gölgesi (Carlos Ruiz Zafón), Cam (Sam Savage), Kröyçer Sonat (Tolstoy), Hazar Sözlüğü (Milorad Paviç) ve Atocha'dan Ayrılış (Ben Lerner) şu an okuduklarım.
2017 kalkınma planı?????????
YanıtlaSilMerhaba Yüreğimin İklimi, bu yıl kalkınma planı da yapmadım.
SilSelamlar...
İlk listeden Swastika Geceleri'ni okudum, Per Petterson'dan da Reddediyorum'u okuyacağım. İkinci listede okuduğum kitap yok. Üçüncü listeden Kış Uykusu ve Yabancı'yı okudum. Aynı anda birkaç kitap okuyamam hiç, çok çok nadir elimdeki kitap zor ilerliyorsa yarımda bırakmak istemiyorsam başka bir kitapta okurum ilkiyle beraber. Gerçi son zamanlarda gitmeyen kitapları hiç zorlamıyorum, zaman çok az okunacak çok kitap var. Keyifli okumalar.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Gül Hanım. Size de keyifli okumalar dilerim.
SilSelamlar...