"Bir günbatımı görmek isterdim... Güneşe batmasını emrederseniz, beni çok mutlu edersiniz."
"Generalime, bir kelebek
gibi çiçekten çiçeğe uçmasını emredersem ya da bir tragedya yazmasını... Yahut
bir deniz kuşuna dönüşmesini... Ve general de aldığı emri yerine getirmezse,
kabahat kimde olur? Onda mı, bende mi?
Küçük Prens, "Sizde,"
dedi çekinmeden.
"Doğru,” dedi kral. “Herkesten verebileceği kadarını istemek gerek. Otorite her şeyden önce mantık ister. Gidip de halka, kendilerini denize atmalarını emrederseniz, devrim yaparlar.”
Kral dediğin, kendi istediğini değil, akla yakın olanı yapar. Tabi yerse...
YanıtlaSilKüçük Prens'in karşılaştığı bu kral çok akıllı, mantıklı ama maalesef bu dünyadan değil, bilmem hangi küçük gezegenden.
YanıtlaSilYeryüzüne böylesi ya bir kere gelmiştir ya da hiç gelmemiştir. Kolay mı halkını bu kadar düşünen bir kral bulmak?
Şimdinin kralları bambaşka... Teşekkürler.
YanıtlaSilMerhaba Ali Zafer Bey, ben teşekkür ederim.
YanıtlaSil