2 Kasım 2012

Kitapların Kaderi

Şöyle demiş Michel Foucault: 
Bir kitabın anlaşıldığını veya yanlış anlaşıldığını söylemek zor. Çünkü belki de o kitabı yazan kişidir onu yanlış anlayan.*

Askerde son yirmi günümü kütüphaneci olarak geçirdim. Çok büyük bir kütüphane değildi ama küçük olduğu da söylenemezdi. O yirmi günde oradaki kitapların tamamını elden geçirme imkânım elbette yoktu ama, bir tekini bile kaçırmadan hepsini "gözden geçirdim." On beş kadarını da okudum. Onlardan biri de Luan Starova'nın Babamın Kitapları adlı kitabıydı. İyi ki okumuşum, çok beğendim. 


O kitabın girişinde Latince bir deyiş var: Habent sua fata libelli. "Kitapların da bir kaderi vardır," diye çevrilmiş. Foucault'nun yukarıda söylediklerini okuyunca aklıma bu söz geldi.


Geçen yıl bu sözle ilgili internete bir göz gezdirmiştim. Wikipedia'dan öğrendiğime göre, bu söz bugün her ne kadar bu yazdığım şekliyle biliniyorsa da, aslı, pro captu lectoris habent sua fata libelli'ymiş. Her nasıl olmuşsa baş kısmı atılmış. İkinci kısmı birilerine "romantik" gelmiş olacak ki yalnız o kısmı kullanıvermişler, tahminim bu. Wikipedia yazarının söylediğine göre, söz bu biçimde ikiye bölünüp de kullanıldığı için yanlış olarak veya yanlış anlaşılarak, "kitapların kendi kaderleri vardır," biçiminde çevrilmektedir. Sözü tam haliyle İngilizceye şöyle çevirmişler: According to the capabilities of the reader, books have their destiny. Şöyle bir şey herhalde: Kitaplar, okuyanın havsalasına göre bir kadere sahip olurlar. Ya da şöyle: Kitapların kaderi, onları okuyanın havsalasına göre belirlenir. Umberto Eco da bu sözü, "okuyanlar, kitapların kaderlerine ortak olurlar," diye çevirmiş.  


Bu söz, Terentianus Maurus adlı vatandaşın 1286'da çıkan De litteris, de syllabis, de metris adlı kitabında geçmiş. 


Kitaplığıma bakıyorum da, babamdan aşırdığım birkaç tanesini saymazsak, içindeki en eski kitap on dört yıl önce alınmış. Bu kadar yenice olmalarına rağmen her birinin kaderi var sahiden.



* "Cinselliğin Tarihi’nin birinci cildinin en yanlış anlaşılmış kitabınız olduğunu düşünmenizin nedeni nedir?" sorusuna verdiği cevap. (Cevap biraz daha sürüyor, bu başlangıcı). Cogito, Sayı 70.

4 yorum:

  1. Ben her kitabin sonunu kendim yaziyorum, ucuncu kez okusam bile. Kaderi boyle yorumladim ben.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel. Neler yazıyorsun mesela, merak ettim? Devamını mı getiriyorsun?

      Sil
  2. Kitabinher zaman kafamda bitirdigim sekilde hatirliyorum. Ornegin A oluyorsa kitapta, benim mantigima gore Znin olmesi gerekiyorsa, ucuncu okuyusta bile kendi kafamdaki gibi hatirliyorum. Yazarin sonunu kabul etmiyorum cogunlukla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bir ara bazı çok bilindik hikâyelerin sonunu değiştirmeye yeltenmiştim. :)

      Sil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git