Her ne kadar geleceğe yönelik beklenti ve tasarılarımız olsa da, gene de henüz yaşanmamış olan bir zamanda ne olacağını bilemeyiz. Oysa geçmiş, olduğu gibi gözümüzün önünden geçmiştir. Bildiğimiz, tanıdığımız biridir. Eski bir dosttur. Ona sahip çıkmak, onu elde tutmak, sürdürmek isteriz.
Gelecekte yaşayacaklarımızın daha iyi, daha güzel şeyler olacağının teminatı yoktur, halbuki geçmişte yaşadığımız güzel şeyleri yaşamışızdır. Onların hep elimizde olmasını dileriz. Bundan ötürüdür geçmişi özlememiz.
Bu yorumdan/yazıdan şunu çıkartabiliriz o zaman: Emniyetli sularda yüzmeyi seviyoruz... Bilmediğimiz bir taşın altına bakmanın tekinsizliği yerine bildiğimiz, tekrar tekrar üst üste dizip dağıttığımız taşlarla oynamak daha garanti oluyor belki. Bilinenle yüzleşmenin dayanılmaz hafifliği...
YanıtlaSilBu yoruma da "amin" denilir ancak. :) Sağlıcakla...
Sil