2 Ocak 2014

Evdeki hesap

Bir şeyi çok isteyince oluyor, diyorlar ya, sanırım düpedüz yalan söylüyorlar. Hatırlıyor musunuz, birkaç yıl önce bir kitap çıkmıştı, bakkalda markette satılan şu çoksatar kitaplardandı, adını anımsamıyorum, okumadım da, ama söylendiğine göre, kimdi o, Jennifer Lopez miydi, eğer onunla birlikte olmayı çok çok çok arzularsanız bir gün mutlaka olursunuz, gibisinden şeyler yazıyormuş içinde. Valla, benim Jennifer Lopez'le yatmak gibi bir planım programım yok, ha, olursa hayır demem, Allah'ın bildiğini sizden mi saklayacağım, ama ille olacak da demiyorum, benim çok daha başka, hepsi de aslında olabildiğince basit, gerçekleşebilir diyebileceğimiz isteklerim var. Nedir mesela onlardan biri? İstanbul'da yaşamak. Evet, İstanbul'da yaşamayı dilemek kadar basit bir istek olamaz, değil mi? 

Birkaç yıl önce ben Muğla'da üniversite öğrencisiyken, Galatasaray Üniversitesi'nden bir hoca konuk olarak bizim okula gelmişti bir yıllığına. Ben de kendisinden ders alma şansını yakalayanlardandım. Kadın Muğla'yı öyle bir anlatıyordu ki sanırdın cennettesin. Muğla güzel bir şehir Allah için, ona bir şey demiyordum da, hocanın gözünde İstanbul, demek o kadar sıkıntılı bir şehirdi ki her fırsatta dile getiriyordu. Üstelik sonradan İstanbullulara da benzemiyordu. (Ne deniyor sahiden, sonradan İstanbullu olmayanlara, İstanbul'un yerlisi mi?). Onun Muğla'yı övüyor, İstanbul'u yeriyor olmasını normal karşılıyordum karşılamasına, içimden de, "Hocam, ne yapıyorsunuz, gözünüzü seveyim, ben İstanbul'da yaşamayı düşlüyorum, siz gözümde karartacaksınız neredeyse," diyordum. Diyordum ama kaç yıl oldu, benim İstanbul hâlâ hayal.

Nereden çıktı şimdi bu İstanbul, diye soracaksınız. Hoş, sormazsanız da anlatacağım ya... Efendim, Cem Akaş geçenlerde Hayat Bilgisi adlı yeni bir okul kurdu. Bu okulda Yayıncılık ve Editörlük, Sanat Yönetimi, Öykü Yönetimi, Tiyatro - Sahne Eylemi gibi sınıflar olacak. İlkin çok heyecanlandım, online ders verecek bir okul sandım, ancak yanılmışım ne yazık ki, dersler klasik yöntemle işlenecekmiş. Çok umutlanmıştım oysa, Çeviri - İngilizce dersine yazılmaya oracıkta karar vermiştim. Velhasılıkelam, İstanbul'da yaşamıyor oluşuma ilk kez bu denli içerledim.

6 yorum:

  1. Kitabı bilemem ama ben size Hıdırellezde dilemenizi öneririm.
    2014 istediklerinizi hayırlısı ile getirsin size.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi fikir, hiç aklıma gelmemişti. Bu yıl kesin tutuyorum. :)

      Sil
  2. Cem Akaş' ın yaratıcı yazarlık ve öykü yönetimi dersine yazıldım. Ben seni kıskandırayım diye yazıyorum :))
    Ama sen burda bahseymeseydim bilmeyecektim ben! Vesilen için sevin diye de yazıyorum. :)
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, ne demek. :) İnan çok sevindim. Benim şimdilik imkânım yok zaten, en azından senin yazılmana vesile olmuşum, sevinmeyeyim de ne edeyim.

      Başarılar dilerim. Çok faydalı olacağına eminim. Sağlıkla kal.

      Sil
    2. Bu arada Cem Akaş'a selamlarımla birlikte kendisinden bir kültür-sanat-edebiyat dergisi beklediğimizi de iletirsen sevinirim. :)

      Sil
  3. Tabi ki! 18 Nisan da başlayacağım. İnşallah diyebileceğim bir ortam olur. Olursa mutlaka.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git