5 Şubat 2013

Küfür

© Duane Hoffmann / msnbc.com
Acaba asıl mesele bir küfrü ağza almak mıdır? Yani, kalpteki veya akıldaki bir küfür, artık o her ne ise, ağza alındığı vakit mi günah değeri kazanır?

Bence öyle değil. Küfür olarak nitelenen herhangi bir şey, eğer günahsa, seni günaha sokması için kalbinde veya aklında olması yeterlidir. Ağza aldığında çok çok başkaları bilmiş olur, gerisinde değişen bir şey olmaz.


7 yorum:

  1. sana biraz katılıyorum bu konuda, yani niyetleri önemsemen konusunda. Ama kötü niyetin fiiliyata dökülmemesi durumunda günah kesbetme söz konusu olmuyor. şunu diyebiliriz belki, kötü şeyi düşüne düşüne, içselleştirerek onu yapmaya programlayabilir insan kendini. Küfür sözlerini içinde tutup "evrene" göndermemek gerek bence.Bu arada küfür de geniş anlamlı bir kelime galiba:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanların birbirleriyle ilişkilerinde esas olan elbette niyetin fiiliyata dökülmesidir ama ben insanların Tanrı'yla ilişkisini kastediyorum. E Tanrı'yla da her zaman ilişki içinde olduğumuzu göz önüne alırsak kötü niyetin kalpte olmasıyla dilde olması arasında bir fark yokmuş gibi geliyor bana. Sen ne dersin?

      Sağlıkla kal.

      Sil
  2. doğrudan tanrıyla, Allahla diyorsan, "münafıklık" kavramını ortaya getiriyorsun demektir; içi başka dışı başka gibi yani.Tanrı, Tanrı ise, senin onun ve başkalarının hakkında aslında ne düşündüğünü biliyor zaten. Öyleyse sonuç belli:)

    bunun dışında Bakara suresinin son ayetlerinin tefsirinde, insanların fiiliyata dökmedikleri sürece düşüncelerinden mesul olmadıklarına dair bir şeyler okuduğumu hatırlıyorum.İslam dinine göre durum bu yani,sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de tam da senin söylediğini söylüyorum zaten. İnsan Tanrı'yla her zaman ilişkidedir, derken, Tanrı'nın insanların her anından, her hareketinden haberdar olduğunu söylemek istiyorum. Bir de konuşma yetisi, sadece biz insanlar birbirimizle iletişelim diye var, Tanrı'nın konuşmaya ihtiyacı yok ki. Şu halde, herhangi bir şey eğer küfürse, ve o küfrün karşılığında da kişinin hanesine günah yazılacaksa, mantıksal olarak, ha aklında olmuş, ha kalbinde, ha dilinde, ne fark eder ki? Sonuçta Tanrı'nın ondan haberi yok mudur?

      Ben içimden falanca kişiye küfürler savurup duruyorsam, bu günah olmuyor da, onları dillendirdiğim zaman mı günah oluyor, benim kafamın takıldığı nokta burası. Doğru dürüst din adamı da yok ki sorasın. Ortada din adamı diye dolaşan sürüyle cahil adam var, bir şey de bildikleri yok, sabah akşam televizyonlarda sürtüyorlar, yok efendim abdest alırken ayağımı topuğuma kadar mı yıkamalıyım, bileğime kadar mı, din diye bize anlattıkları bu. Akıldan, fikirden, bilimden bahseden din adamı nerdee?

      Sil
  3. :) Sufilere bakarsak günah oluyor sanırım :)Takvaya değil fetvaya bakarsak sorun yok gibi gözüküyor. Sen şimdi "kalbin kararması" şeysini duymuşsundur, oraya götürüyordur belki de...Aman, din adamı değilim ki, ne tutuyorsun beni lafa :) Bulursan öyle birini bana da haber ver:p

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman, Allah bize doğru bilgi, bol bol akıl, fikir versin, diyerek kapatalım. :)

      Sağlıkla, sevgiyle...

      Sil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git