20 Mart 2013

Marilyn Monroe, Nietzsche ve Cemal Süreya

Kafede oturuyordum. Bir dergi ilişti gözüme. Aldım, çevirdim sayfalarını. Cemal Süreya'nın Göçebe şiirini gördüm. Daha önce de okumuştum Göçebe'yi, o zaman,
          
        Biliyorsun ben hangi şehirdeysem
          Yalnızlığın başkenti orası

dizeleri kalmıştı aklımda. Hatta akşam eve gelip kitabını açıp şiiri bir daha okuyunca, bu dizelerin altını çizmiş olduğumu gördüm. Daha önceki okuyuşumda, ki dört yıl önceydi, şu dizeler nasıl olmuş da dikkatimi çekmemiş veya çekmiş de ben mi şimdi anımsamıyorum, doğrusu bilmiyorum:


       Yanımdaki hep bir gazetede Marilyn Monroe'nun resimlerine bakıyor

          Marilyn Monroe öldü diyorum ona
          Ölümü siyah bir kâkül gibi alnına düşürmesini bildi
          Şimdiyse Cennette Nietzsche'nin metresi olması gerekir

Bu dizeleri okur okumaz aklıma şunlar düştü: Marilyn Monroe'yu Cennette Nietzsche'nin metresi yapabilmek için önce Cemal Süreya olmak gerekir.


Hiç kimsenin dikkatini, en azından ilk okuyuşta, çekmeyecek olan şey şudur belki de:
Cemal Süreya hem Nietzsche'yi hem de Marilyn Monroe'yu cennete göndermiştir.

8 yorum:

  1. bu üçlüyü bir yazıda bir araya getirmek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam memento mori, hoş geldin. Ben pek bir şey yapmış sayılmam, Cemal Süreya yapmış yapacağını. :)

      Sil
    2. Kolajım güzel olmuş ama, bak onu çok beğendim. :)

      Sil
  2. Merhaba bu tür projeler gerçekten çok güzel. Makalenizi beğendim. Umarım web siteniz beklenen ilgiyi görür

    Web Tasarım Firma Sitesi site satın al siteler mobilya


    YanıtlaSil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git