Önceki gün ilk e-kitabımı bitirdim. Son birkaç yılda bilgisayardan ve telefondan pek çok şey okudum, özellikle de makale, öykü ve şiir, ama hiç e-kitap okumamıştım. Geçenlerde ablam aradı, "Bende kullanmadığım bir tablet bilgisayar var, al sen kullan," diyerek gönderdi. Ben de bilgisayarda biriktirdiğim yüzlerce e-kitabı, makaleyi falan gözden geçirip birkaç tanesini tablete yükledim. İlk olarak da hemen her yıl okuduğum Orwell'ın Hayvan Çiftliği'ne başladım.
Geçen yıl okuduğum kitapların neredeyse tamamını metroda okudum. Ayak üstü okumak sıkıntılı bir şey, kitaba adamakıllı kendini veremiyor, yoğunlaşamıyorsun, ama başka yolu da yok, zira vakit yok. Bunun yanında, çoğu kez okurken not almak, kelimelerin, satırların üzerini boyamak, bazı sayfaları işaretlemek vs. gerekiyor, böylece gene sıkıntı çıkıyor. Metro da hemen her zaman kalabalık oluyor. Kulağında kendini sesten yalıtmak için taktığın kulaklık, bir elinde kitap, öbüründe fosforlu kalem, hiç de rahat bir okuma değil. Ara sıra yere düşen ayracı, not kâğıdını filan almak için eğilip kalkmak da cabası. Gene de metroda okumak otobüste, hele de dolmuşta okumaktan çok daha rahat. Ankara metrosunun pek gürültülü patırtılı olmamasıysa işin olumlu yönü. Sözün kısası, e-kitap bu tür teknik meselelerle daha az karşılaşılmasını sağlıyor. En azından şimdilik izlenimim bu.
E-kitabın basılı kitabın yerini tutup tutmayacağı meselesine girmeyeceğim. Bana sorarsanız, tutmaz. Basılı kitaplar daha uzunca bir süre kültür yaşamının temel bileşenlerinden biri olmayı sürdürecektir. Fakat elektronik metinler de artık iyiden iyiye kendilerine yer açmış bulunuyorlar, bunu da göz ardı edemeyiz.
Ben de metroda otobüste çok kitap okumusumdur. Bazı Türkçe romanlari.burada bulamadığından e_kitaptan okumak istiyorum.
YanıtlaSilSen yurtdışında mı yaşıyorsun Sevdican? Oraların otobüsü, metrosu nasıl, rahat kitap okunuyor mu içlerinde?
YanıtlaSil