İçinde hiçbir şeyin olmadığı bir oda vardı komşumuzun evinde. Komşunun oğlu benim en yakın arkadaşımdı. Akranlarımı bilmiyorum ama kendi payıma bazı şeyleri, örneğin neden bazı ağaçlarda elma varken bazılarında erik olduğunu içten içe sorguladığım oluyordu. Fakat bu odanın neden hep böylesine boş durduğunu hiç merak etmemiştim. İbrahim de elbette bizim arkadaşımızdı. Bunu bir gün ona sordum, "O oda niçin hep boş, biliyor musun?" dedim. İbrahim sanki ben biliyormuşum da şimdi ona da anlatacakmışım gibi dönüp yüzüme bakmıştı da kuru bir bakıştan başka bir yanıt alamamıştı benden. İçinde hiçbir şey olmayan o odanın penceresine kör pencere derlerdi. Kör pencere mahallemizin en iyi gözlendiği yerdi. (Mahalle dediysem, şimdikiler gibi düşünmeyeceksiniz elbette. Birbirine bakan birkaç eve bir mahalle diyoruz biz.) Gelgelelim o pencereye çıkamıyorduk biz. Biraz yüksekçeydi çünkü, boyumuz yetişmiyordu. İçeride de ayağımızın altına koymaya bir şeycikler yoktu. Günün birinde beni kaldırıp pencereye koyması için arkadaşımın annesini çağırmayı düşündüm. Düşündüğümü yaptım. Kadın öbür odadan seslenip ne istediğimi sordu. İsteğimi bildirdim. Kendisi yerine kızı geldi, yani arkadaşımın ablası. Beni kaldırıp öylece tuttu. Dışarıyı görebiliyordum ama öyle havada asılı kalarak değil, pencereye oturarak, dilediğimce bakmak istiyordum. "Beni pencereye koy, sen git," dedim. "Peki, sonra nasıl ineceksin?" diye karşılık verdi. "İneceğim zaman sana seslenirim," dedim. Kız beni pencereye bırakıp gitti. Pencereden mahallemizi izlemeye koyuldum. Bizim evin duvarıyla damı da görünüyordu. Hayatımda ilk kez olarak kendimize bunca ait bir şeyleri, mesela bir evi, bir mahalleyi, elinde testileriyle su almaya giden bir komşu kadını değişik bir açıyla görmenin mutluluğu doldu içime birdenbire.
(...)
Bir yanım o pencereden hiç inmedi. İndirmeye gelen de olmadı. Bir ömür orada kaldı. Bir yanımsa yıllar yılı dolandı, her nereye gittiyse bir pencere aradı durdu.
Odanın neden boş olduğundan başka bir şey düşünemiyorum. Cevabı biliyorsanız ki bir yanınız o gün bu gündür kör penceredeymiş, bizimle paylaşırsanız çok makbule geçer :)
YanıtlaSilİnsan düşünmelidir Kalemderi. Yanıtı bulamayacağını bilse bile düşünmelidir.
SilSevgiler...
Farkında mısınız bilemiyorum; ama ilk cümlem "Odanın neden boş olduğundan başka bir şey düşünemiyorum." zaten. Yani odanın neden boş olduğunu düşünüp duruyorum demek. Bu durumda bana insan düşünmelidir cevabı vermeniz aşırı mantıksız.
SilZaten tam da onun için, farkında olduğum için insan düşünmelidir dedim. Düşünerek iyi ediyorsun anlamında. :)
Sil