16 Mart 2013

Şemsiye

© Caras Ionut
Şems, Arapça güneş demek olunca, şemsiye de güneşlik oluyor doğal olarak.

Biz bugün şemsiyeyi güneşten değil yağmurdan korunmak için kullanıyoruz. Arapların bu alete neden yağmurluk değil de güneşlik dedikleri son derece açık. Arapların yaşadığı çöllerde yağmur ne gezsin? Güneşse iste istediğin kadar, kızartıcı, kavurucu, her türlüsü var.

Yenice öğrendim, Latince umbra, gölge, gölgelik demekmiş. Dolayısıyla, İngilizceye de geçmiş olan umbrella da hemen hemen şemsiye ile aynı anlama geliyor: güneşlik, güneşten koruyan şey.

Arapları anladık; icatlar ihtiyaçtan doğar. Güneş onları bir güneşlik bulmaya itmiş besbelli. Peki ya Avrupalılar niye buna güneşlik demiş olabilirler? Avrupanın güneşi Araplarınki kadar cömert değildir. Akdeniz kıyılarını katma, Avrupa'ya soğuk bir coğrafya bile denebilir rahatlıkla. Ha, Latium bölgesi de Akdeniz'in kıyısındaydı, Latinler de biraz "sıcakkanlı" insanlar olmuş olabilirler, eyvallah, ama yine de onları bir parasol bulmaya itecek kadar rahatsız edici bir güneşlerinin olduğunu sanmıyorum. Belki onlara da dışarıdan gelmiştir, olabilir mi? Nasıl ki bize Arapçadan gelmiş, onlara da oradan gelmiş olabilir ve bunu kendi dillerine çevirmiş olabilirler. Düşün dur...

2 yorum:

  1. Orijinal bir tespit olmuş. Üzerine düşünmeli! :)

    YanıtlaSil
  2. O değil de sinemalara "Jîn" düşmüş. (Reha Erdem)

    YanıtlaSil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git