5 Kasım 2013

Akademi ve Lise

Bugün çok kullandığımız iki kelimenin kökeni Eski Yunan'a dayanıyor: Akademi ve lise. Akademi, bugün dünyanın belli başlı dillerinin tümünde kullanılır. Onun kadar olmasa da lise de belli biçimlerde birçok dilde kullanılır. Peki, nereden geliyor bu iki kelime? 

Felsefeye, felsefe tarihine az biraz meraklıysanız, duymuşsunuzdur: Sokrates Platon'un, Platon da Aristoteles'in öğretmenidir. –Hatta ben lisedeyken bu listeye Büyük İskender'i de dahil ederdim, Aristoteles de onun öğretmenidir ya, çok hoşuma giderdi dördünün adını art arda sıralamak. Sonraları Büyük İskender o listede sırıtmaya başladı tabii, sonuçta o üçü filozof, İskender değil, her neyse–, bu üç öğretmen-öğrenci felsefe tarihinin de en önemli filozoflarından üçüdür aynı zamanda. 


Dayım Sokrates, bilenler bilir, öyle teknik işlerle uğraşmaktan zerre kadar hoşlanmazdı. Tek yaptığı, Atina sokaklarında gençlere felsefe dersleri vermekti. Bugünkü anlamda sistematik okul dersleri değildi bunlar elbette, çarşı-pazarda, tiyatroda, ev meclislerinde... nerede gençlerle karşılaşsa onlarla konuşur, –hemen her şeyi konuşurdu Sokrates, o kadar bilgiliydi, ee, filozof, adı üstünde– doğru bildiklerini, inandıklarını bıkmak usanmak nedir bilmeden anlatırdı. Bana, yeryüzü tarihinin görüp göreceği en tutarlı adam kimdir, diye sorsanız, elbette hemen, Sokrates derim. Adam hapisten rahatlıkla kaçabilecekken, sırf bütün bir ömrü boyunca söylediklerine, yapıp ettiklerine, yaşadıklarına uymuyor diye bunu elinin tersiyle itti ve kendi elleriyle baldıran zehrini içip öldü, o zamanki idam sistemi böyleydi. Bugünün yozlaşmışlık ve namussuzluk katsayısı bir hayli yüksek dünyasında ne "enayice" bir davranış, değil mi Sokrates'inki? Böyle bir zamanda yaşamak ne kadar acı! Ne diyordum, Sokrates teknik meselelerle uğraşmazdı. Ondan ötürü de ne tek bir kitap yazdı, ne de bir okul kurdu, dediğim gibi, yalnızca ve yalnızca konuştu. Onun bir başka özelliği de bu değil midir zaten; konuşarak tarihe geçen kaç insan vardır? Sokrates okul kurmadı ama öğrencilerinden Platon, dünya tarihinin en ünlü okullarından birini, Akademia'yı (Ἀκαδημία) kurdu. İşte, zaten akademi kelimesi de buradan gelmektedir. Platon'un okuluna bu adın verilmesinin özel bir anlamı yoktu. Okula, Atina'da kurulduğu semtin adından dolayı Akademia adı verilmişti, çünkü o semt Yunan mitolojisindeki kahramanlardan biri olan Akademos'un adını taşıyordu uzun zamandan beri. Okul da oraya kurulunca Akademia denmiş oldu. 


(Konumuzla ilgisi yok ama bir ara bu yer adları meselesini de yazayım. Dikkatinizi çekti mi, Avrupa dillerindeki çoğu yer adı dişildir, yani a'yla biter. Stefan Zweig'ın Amerigo'sunu okurken fark etmiştim bunu. Kıtaya Amerigo Vespucci'nin adı verilmiştir ama Ameriko değil, Amerika diyoruz. Diğer kıta adları da hep böyledir: Afriko değil Afrika, Avrupo değil Avrupa falan. Geçelim.) 

Konuyu da dağıtıyorum, farkındayım. Akademi sözcüğü Platon'un okulundan geliyor dedik, peki ya lise? Akademi üniversite demek olduğuna göre, lise de üniversiteden küçük olduğuna göre, yukarıda da, Platon Aristoteles'in öğretmenidir, dediğimize göre, Lise'nin de Aristoteles'in okulu olduğunu anlamışsınızdır zaten. Evet, Aristoteles de hocası Platon gibi bir okul kurmuştu. Onun da adına Lykeion (Λύκειον) dediler. Aslına bakarsanız Lykeion daha önce de vardı, Aristoteles onu bir anlamda kurumsallaştırdı, ona bir okul kimliği kazandırdı. Bugün orayı Aristoteles'in kurduğu yönündeki yaygın kanının nedeni budur. Lykeion daha sonra Lyceum biçimiyle Latinceleşti. Bugün yirmi kadar Avrupa ülkesinin yanısıra, birkaç Asya ülkesinde ve bildiğimiz gibi Türkiye'de de, farklı basamaklarda olmak üzere bir öğrenim kademesidir lise. Burada hemen şunu söylemeliyiz ki, lisenin akademiden küçük olması, bunun böyle kullanılmış olması Aristoteles'in Platon'dan daha küçük, ondan daha önemsiz bir filozof olduğu anlamı taşımaz. Bu adlandırma yapılırken, yani modern dünyanın bu iki öğrenim kurumuna bu adlar verilirken, yalnızca Aristoteles'in Platon'un öğrencisi olduğu göz önünde bulundurulmuştur. Yoksa, Aristoteles de büyük bir filozoftur ve hatta hangisinin daha büyük olduğu da uzun zamandır tartışılır, hatta hatta her ikisinin de taraftarları vardır, kimisi Platon'un Aristoteles'ten daha büyük bir filozof olduğunu savunur, kimisi Aristoteles'in ondan. 


Nasıl ki Platon'un okuluna Akademia denmiş olmasının özel bir anlamı yoktu, Lykeion'a da bu adın verilmiş olmasının özel bir anlamı yoktu. Lykeion Atina'da bir koruluğun içinde kurulmuştu, bu koruluk da adını  Apollon'un heykellerinden Apollōn Lukeios'tan (Latincesi Apollo Lyceus) almıştı. Okul da orada kurulduğu için aynen Akademia'da olduğu gibi oranın adını almış oldu. 

Kafanız fazla karışmasın, başa gelelim isterseniz, akademi kelimesi Platon'un okulu Akademia'dan, lise kelimesi de Aristoteles'in okulu Lykeion'un Latince versiyonu olan Lyceum'dan geliyor, işin özü bu. 

Bu iki kelime de Türkçeye Fransızca üzerinden girmiş, onu da belirtelim. Fransızlar da académie ve lycée diyorlar. Üniversite kelimesini de birkaç gün sonra yazayım. Zaten onun akademi kadar dolambaçlı bir hikayesi yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git