© Christer Strömholm |
İlk gördüğümde nedense çocukların ellerindeki çantalar hiç dikkatimi çekmedi. Daha doğrusu, yalnızca yüzlerine baktım bu şirin ufaklıkların.
Çantaları fark etmeyince, fotoğraf da siyah-beyaz olunca, Balkanlar filan galiba, diye geçirdim içimden. Çingene çocuklarına benzettim herhalde. Strömholm'un sitesinde, altında Paris 1962 yazıldığını gördükten sonra farkına vardım ellerindeki çantaların. Bir de, işin doğrusunu isterseniz, bu çocukların yüzünde masumiyeti çağrıştıran bir ton var. Paris'te görmeyi ummayacağımız bir ton. Neden, diye sorulabilir; ne yani, Paris'te masum çocuk bulunamaz mı? Bulunabilir elbette. Ee? Nasıl desem ki, masumiyeti Paris'te aramanın biraz abes kaçacağı yönünde bir düşünce beliriyor kafamda.
***
Çanta demek, moda demek bir anlamda, moda demek de Paris demek. Buradan, aslında bu çocukların Paris'li olduğu tahmin edilebilirdi. Evet ama, pek de haksız sayılmam, bu çocuklar hiç Parisli'ye benzemiyor, ne dersiniz? Örneğin sağdakinin hırkası yırtılmış azıcık, sonra, üstü başı kirli... Her şey bir yana, Paris gibi büyük kentlerin çocukları da yetişkinleri gibi kayıtsız olur, bunlar gibi objektiflere merakla bakan gözlere genelde daha başka yerlerde, ne bileyim, üçüncü dünya ülkelerinde rastlamaya alışmışızdır. Ya da, alışmışızdır demeyelim, şartlanmışızdır.
***
Anı yakalamak, sanıldığı kadar kolay değildir. Rastlantısal da değildir. Pek çok insan, çok beğenilen bir "o an" fotoğrafının rastgele çekildiğini sanır. Fotoğrafçı yolda yürürken birden karşısına o muhteşem poz çıkmıştır, eh, fotoğrafçıdır bu ya, makinesi her an yanındadır, davranıp çekmiştir. Halbuki, o an'ı çekmek için nereden baksan bin an "yaşamıştır" fotoğrafçı.
o çantaların çocukların elinde ne işi var, ciddi merak konusu..sanki o mahallaye gelmiş yardım sever madamların, çantalarını çocukların eline acıyarak vermişler, ve bir hatıra fotoğrafı çektirmişler... o çantalrın ben de uyandırdığı başka bir hissiyat olmadı...
YanıtlaSilSelam Semra Hanım... Onu ben de merak ettim. Önce, annelerinin çantasıdır, diye bir sonuca vardım. Ama 1962'ye göre oldukça lüks çantalar bunlar, halbuki böyle bir çantaya sahip bir kadının çocuğunun kıyafetleri de lüks olur, değil mi? Kısacası, işin içinden çıkamadım. Derinliğini araştırılsa belki hikayesi bulunur bir yerlerde. Ama önemli mi? Bu fotoğrafı güzel kılan, çocukların yüzü, elleri değil kanımca.
SilSevgiler...
işin özeti.. çocuk hep çocuk
YanıtlaSilçocuk hep güzel...
çantalar hakikaten enteresan :)
Ne yazık ki hiç çocukluk fotoğrafım yok. Hep üzüldüğüm, bir tür pişmanlık duygusu yaşadığım bir konudur bu. Hoş, çocukken kendi payıma yapabileceğim pek bir şey yoktu, ama yine de insan pişmanlık yaşıyor, en azından bir tane bile fotoğrafım olabilirdi diye. Neylersin.
SilSağlıkla...