*
Şu mevsime "sonbahar" adını veren her kimse, neye dayandı da böyle dedi acaba? Neyin baharı bu? Bir kere, baharın tam tersi söz konusu, baharda açan yapraklar bu mevsimde dökülür mesela. Hani "tersbahar" bile dese daha oturaklı olacakmış sanki. Gelgelelim bir kelime dile yerleştiyse tamamdır, eşip deşmenin bir yararı yoktur.
*
Sonbahar - Kış - İlkbahar - Yaz. İlkokullardaki Mevsim Şeridi'nde böyle yazardı eskiden. İlk önce sonbaharın adı yazılırdı yani. Çünkü okul sonbaharda başlar. Herhalde çocuklar mevsimleri daha rahat öğrensinler diye düşünmüşlerdir. Ayları da hatta eylülle başlatırlardı.
*
Yazın günler uzundur, kışın geceler. Bunu böyle yapan Tanrı kesinlikle bir şeyler düşünmüş olmalı. Ama ne? Düşünüyorum düşünüyorum, bulamıyorum. Şu andaysa günlerle gecelerin uzunluğu neredeyse aynı, önümüzdeki hafta bugün tam olarak eşitlenecek. O zaman dileyen günü yaşasın gönlünce, dileyen de geceyi.
*
Yapraklar da ufaktan dökülmeye başladı. Sonbahar yaprak dökümsüz olur mu?
*
Aslına bakarsanız, en kısa süren mevsimdir sonbahar. Benim bildiğim kimse kasım ayına sonbahar gözüyle bakmaz. Hele aralığa hiç bakmaz. Halbuki aralığın yirmi birine değin sonbahardır takvimlere göre. Onlar da az yalancı değil hani.
*
Sonbahar bir de kuşların göç vaktidir. Kuşların toplu göçüyle insanların toplu göçünü gözümün önüne getiriyorum da... Ne kadar büyük bir fark var aralarında. Kuşların göç ederken havada oluşturduğu görüntü bile inanılmazdır. Ne kadar özenli, ne kadar düzenli... Bildiğin göz zevki. Bir de insanlara bakın, bayram ağızlarında falan otogarlarda, havaalanlarında oluşan görüntülere bakın.
*
Bir süredir aklımda sonbaharın nerede en güzel yaşandığı meselesi var. Yurtiçinde ve yurtdışında, sonbahar gelince cennete dönüşen yerlerin en güzeli nerededir acaba? İyicene araştırmak lazım tabii. Gideceğimden değil, öğrenmek istiyorum sadece. Dergilerde, gazetelerde sayfaları doldurmak için haberler çıkar ya, bilmem "En iyi kaç sonbahar rotası," yok bilmem "Kışın mutlaka gidilmesi gereken en iyi kaç yer," cart curt. Elden geldiğince uzak durmalı öyle saçmalıklardan. Hep birbirinin tekrarı yavan şeyler. Ne var ki sonbaharla gerçek anlamda güzelleşen yerler vardır muhakkak, işte ne yapıp edip oraları bulmalı. Ben birkaç tane biliyorum gerçi, tanınmamış, gazete sayfalarına taşınmamış olduklarından ötürü henüz kirlenmiş değiller. Adlarını söylemeyeceğim ama, bir gün gidersem yazarım.
*
Onu diğer üç mevsimden ayıran bir özelliği vardır sonbaharın. Güz ve hazan diye iki adı daha vardır. Bahar ve hazan Farsça kökenlidirler. Güz Türkçe. Demek ki çok sevilen bir mevsim şu sonbahar, ondan ötürü farklı isimlerle anılır olmuş. Herhalde edebiyatla en çok haşır neşir olmuş mevsimdir aynı zamanda.
kışların kısalığı hep daha kolay atlatma ihtiyacımıza bağlamışımdır ben.
YanıtlaSilİlginç bir kaytarma yöntemine benziyor. :)
SilSelamlar…
Güzel bir yazı olmuş yine. Sade, basit bu yüzden de güzel...
YanıtlaSilBelki popüler, bildik bir yer ama benim henüz gördüğüm en güzel sonbahar; Bolu-Yedigöller mevkii.. Cennet öyle bir yer mi bilmem ama, yedigöller, insana görünce, görmeden ölmemeliydim dedirtiyor gerçekten. Bir de Çin filmlerinden benzer doğa manzaraları hatırlarım.
Bir de kış ve yazın zaman farkının insan için değil, doğa ve hayvanlar için öyle olduğunu düşünüyorum. Hasat mevsimi, ya da hayvanların kış uykusu, gündüz beslenme ihtiyaçlarının zorluğu vs vs. Bunlarla ilgili olmalı. Mesela; çevre bilimci bir arkadaşım vardı, geçen yıl ayılar mevsim değişikliğinden ötürü kış uykusuna geç yatmıştı bir yerlerde. Bu durumun çevredeki memeli nüfusunu etkileyeceğini, dengenin bozulacağını, hiç iyiye işaret olmadığını söylemişti. Bunun gibi şeyler olmalı.
Sadelik şıklıktır felsefesini ben de öteden beri benimsiyorum. Yazdığım yazılar güzel mi değil mi, onu ben bilmiyorum, sizin takdiriniz. :)
SilBolu-Yedigöller... Evet, çok güzel bir yer. Gitmedim ama çokça fotoğrafını gördüm. Gelgelelim bazı yerler böyle medyatik olunca tılsımlarını yitiriyorlar işte. Demek istediğim, insanların plan yapıp, "Hadi hafta sonu gidip şurayı görelim," "Yazın şuraya gidelim," demeyecekleri türden bir yer olmalı. Gözden uzak, saklı, gizemli... Anlaşılabiliyorumdur umarım.
*
Arkadaşının söylediğine katılmamak elde değil. İnsan bir kez doğayı elledi mi her şey ters gitmeye başlar. Çünkü hepimizin bildiği üzere, doğa gayet hassas bir sistem. Kendi işleyişine bıraktığın sürece en ufak bir aksaklık olmuyor. Ancak tek bir noktasına dokundun mu, her bir şey aksamaya başlıyor. Ne diyelim, umarım bir mucize falan olur da insanların doğaya yaptığı kötülükler bir son bulur.
Sağlıcakla...
En sevdigim mevsim.
YanıtlaSilBen de yazacagim sonbahar hakkinda.
Abant herhalde en guzeli sonbaharda. Ben Dogu Anadolu'da Kemaliye'yi cok begeniyorum. Ege'de bahar hic yok, ne ilki ne sonu.
İnsanların çoğunluğunun sevdiği mevsimdir sanki sonbahar. Nedenini iyice bir düşünmek gerek.
Sil*
Aze'ye Yedigöller için verdiğim cevabın aynısı Abant için de geçerli. Elbette güzel yerler, doğa harikası, ama işte...
*
Erzincan tarafları sanki ilkbaharda daha bir güzeldir, kırlar, dağlar yeşerdiği zaman... Ege için seninle aynı fikirdeyim. Uzun sayılabilecek bir dönem yaşadım oralarda. Bir kere kar yok. Olmayınca da kışla bahar arasındaki geçişi anlayamıyorsun. Bir bakmışsın yaz gelmiş.
Sonbahar yazını bekliyoruz. Sağlıkla kal...
Nemrut dagindaki kaldera??
YanıtlaSilEvet, güzeldir Nemrut kalderası. Ama o da yavaş yavaş medyatikleşmeye başlıyor. :) Gene de kavakların yaprak dökümünü görmek gerek.
Sil