25 Kasım 2014

Çoğunun annesi, babası benim yaşıtım; kimi çocukluk arkadaşım

Müdür Odasına girdim. Küçücük bir oda. İçeride soba yok. Soğuk.

Perdeyi kenara çektim, oda aydınlandı. Üzerinde "Diplomalar" yazılı cildi çekip çıkardım. Baştan başladım bakmaya. Sararmış, daktilo yazılı kâğıtlar... Kırk yıl önce mezun olup diplomasını alanların kayıtları... Bazıları fotoğraflı. Aralarında şimdi torun torba sahibi olanlar bile var. Zaman ne kadar zalim!..

Sayfaları çevirdikçe bugüne doğru geldim. Otuz beş yıl önce mezun olanlar, otuz yıl önce mezun olanlar... Her geçen yıl artıyor sayı.

Yaşıtlarım da var aralarında. Bir kısmı çocukluk arkadaşım. Evlenmişler, çoluk çocuğa karışmışlar. İşte şimdi boy boy çocukları geliyor okula. Diploma defterlerindeki fotoğraflara bakınca kendi çocukluğuma uzandım ister istemez. Zaman ne ilginç bir şey! Eski mezunların çocukluk fotoğraflarına bakarken pencereden kendi çocuklarının sesleri geliyordu. Bir zamanlar onlar da aynen böyle oynamışlardı burada. Onların da sesi pencereden gitmişti birilerine...

3 yorum:

  1. Insan tuhaf oluyor zamanın nasil da geçtiğini fark edince. Hele de akranlarinin cocuklarini görünce. ..

    YanıtlaSil
  2. Eski zamanlar beni hep kederlendiriyor. Bi daha elde edemeyeceğimi bilmenin hüznü sanırım.

    YanıtlaSil

Yorumunuzda bir web sayfasına bağlantı vermek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Yorumlarla ilgili notlar için buradaki sayfanın sonuna bakabilirsiniz.

Sayfa başına git